İHD Diyarbakır Şubesi’ne yapılan polis baskınında derneğin kapısının zorla açılarak arama yapılmasına tepki gösteren hukukçular ve insan hakları temsilcileri, dernekte arama yapılma yöntemini kınadıklarını açıkladılar. İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve TİHV Diyarbakır Temsilcisi Murat Aba, İHD’ye yapılan polis baskını sonrası kameraların önüne geçerek açıklamalarda bulundu. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nin Yenişehir ilçesinde bulunan binasına Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derneğin yönetim kurulu üyesi Ferhat Berkpınar hakkında yürütülen bir soruşturma gerekçesiyle baskın düzenlendi. Baskın sorası bir araya gelen kentteki hukuk ve insan hakları temsilcileri İHD’ye yapılan polis baskınına ilişkin açıklamalarda bulundu. İHD Diyarbakır Şubesi'ne yapılan polis baskını sonrası İnsan Hakları Temsilcileri ve Diyarbakır Barosu açıklama yapıyor İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, polis baskınına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “35 yıldır İnsan Hakları Derneği (İHD) insan hakları mücadelesi veriyor. Hak, hukuk ve adalet mücadelesi veriyor. Bu mücadele kimilerince suç istinadı olabiliyor. Ama bizler yaptığımız tüm çalışmalarımıza ve tüm hak savunucusu faaliyetlerimize güveniyoruz. Tüm bu insan haklarına yönelik faaliyetlerimizden kimse suç çıkaramaz” ifadelerini kullandı. İHD Diyarbakır Şubesi “Suç işlediğinin farkında olmayan herkese hatırlatıyoruz” İHD’nin kapısının zorla açılarak arama yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirten Zeytun şunları söyledi: “Soruşturma dosyasında kısıtlılık bulunduğu gerekçesiyle bizler baskının ne için yapıldığına ve aramanın ne için yapıldığına dair bir bilgiye sahip değiliz. Kısıtlılık gerekçesiyle tarafımıza herhangi bir bilgi ve belge verilmedi. Yapılan aramalarda el konulan bilgi ve belgelerimiz ve şerhlerimiz dahi tutanak altına alınmadı. Biz bu konuda gerek savcının gerekse kamu görevlisinin suç işlediğini görüyoruz. Bu konu hakkında gerekli suç duyurularını da yapacağız. Hiç kimse hukuka aykırı bir şekilde 35 yıldır insan hakları mücadelesinden ödün vermeyen, hukuk mücadelesini ısrarla yürüten İHD’nin kapısını kırarak içeri giremez. Bu işlemi gerçekleştirenlere bir kez daha hatırlatıyoruz. Defalarca şube binamıza bu denli baskınla giren, arkadaşlarımızı gözaltına aldırtan ve tutuklattıran insanlar yıllar sonra bu yaptıklarıyla karşılaştılar. Suç işlediğinin farkında olmayan herkese şuan hatırlatıyoruz. Sizler hak mücadelesinin öznesi haline gelmiş bir kuruma böyle saldıramazsınız. Baskın yapamazsınız içerdeki bilgi ve belgeleri alıkoyamazsınız. Gözaltında olan Ferhat arkadaşımızla ilgili avukat görüşü için arkadaşlarımız başvuruda bulundu ancak buna müsaade edilmedi. Bize gelen bilgiye göre de Ferhat arkadaşımız Adıyaman’a götürülecek.” İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi'nde polis baskını sonrası açıklama yapıldı '33 yıllık bilgi ve belgelere de el konuldu' Baskına dair sorulan bir soruyu yanıtlayan Zeytun şu bilgiyi paylaştı: "Bizlere Ferhat Berkpınar arkadaşımızın gözaltına alınmasıyla ilgili bir arama olduğu söylendi ancak baskında derneğin yaklaşık 33 yıllık bilgi ve belgelere de el konulduğunu gördük. Yanı burada gözaltına alınan arkadaşımızda soruşturma esnasında itirazda bulunacaktır şüphesiz. Ama kendisiyle doğrudan ilgisi ve bilgisi bulunmayan sadece insan hakları derneğinin faaliyetlerini kapsayan belgelere de el konulduğunu gördük. Bizim bu husustaki itirazımız ve şerh talebimiz de ne yazık ki kabul edilmedi. Ayrıca burada çalışan arkadaşlarımızın kişisel eşyalarına da el konulduğunu özellikle not edelim.” Nahit Eren: İnsan Hakları Derneği’ne yapılan baskını kınıyorum Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren İHD Diyarbakır Şubesi’ne yönelik polis baskınlarına yıllardır tanıklık ettiklerini belirterek şöyle konuştu: “Hala düşünün ki bir İnsan Hakları Derneği ve başkanı, yöneticileri çoğu avukat ve bunlar kolluk tarafından da savcılık tarafından da TEM Şube tarafından da biliniyor. Bugün armaya gelen bütün kolluk görevlileri tarafından bu husus biliniyor. Ama İnsan Hakları Derneği’nin kapısının çilingir marifetiyle kırılarak, açılarak aramanın yapılmış olmasını kabul etmemiz mümkün değil. Bırakın bunu yaşananları şekli anlamda tutanağa geçmemize dahi müsaade etmediler. Şu çok önemli; Adıyaman’da yürütülen bir soruşturma, Adıyaman İHD Şubesi’nde çalışan biri hakkında bir soruşturma ama bir deneğe arama yapmak ki, meslektaşlarımız kararı da okudular. Arama kararına da baktık ve gözaltına alınan kişinin işyerinde arama yapılması yönünde verilmiş, Adıyaman’dan alınmış bir karar. Ama burası bir işyeri değil, burası bir dernek. Derneklerin arama usulü, prosedürü de yaslarda tanımlanmış. Ama bir şekilde şube yetkililerine, şube başkanına, yöneticilerine haber verilmeksizin şubenin kapısının zorla açılarak armanın yapılmasını kabul etmemiz mümkün değil. Bu anlamda meslektaşlarımız, şube yöneticilerimiz ve avukatlarımızla birazdan bu konuda gerekli itirazları yapacağız. Bir kez daha İnsan Hakları Derneği’ne yapılan bu baskını Diyarbakır Barosu Başkanı bir hukukçu olarak kınadığımı belirtmek istiyorum." ‘Baskın yapamazsınız içerdeki bilgi ve belgeleri alıkoyamazsınız’ Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilcisi Murat Aba ise baskına ilişkin şunları ifade etti: “ Bizler yaptığımız çalışmalarda 1 Eylül ile 31 Aralık 2021 tarihleri arasında 833 hak savunucusunun yargısal baskı şiddetine maruz kaldıklarından bahsetmiştik. Bugün bunlara yeni bir tanesi daha eklendi. Bir kurum basıldı ve bu kurum 35 yıllık bir kurum. İHD tüm bilgi, belge, birikim ve tecrübeleri olan kadım bir geçmişe sahiptir. Bunu boğmaya çalışan, nefessiz bırakmaya çalışıldığı bir durumla karşı karşıyayız. Bilinmelidir ki İHD bu tarz baskılara karşı her zaman dik durmuştur. Bu dik duruşuna bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir.” SUR AJANS