Türkiye’nin 4 Nisan 1952 tarihinde NATO’ya girmesiyle birlikte ABD’nin gizli servisi CİA ile NATO işbirliğiyle Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde gizli kurulan Seferberlik Tekik Kurulu daha sonra Özel Harp Dairesi’ne dönüştürüldü. Bu kurulun kuruluşu ile birlikte ise Türkiye’de darbe ve katliamlar hiç eksik olmadı. 27 Mayıs 1960, 21 Ekim 1961,  22 Şubat 1962’de yapılan darbeler ve devamında yaşanan 12 Eylül 1980 askeri darbe silsilesinin merkezinde yer alan pek çok isim, bu daire tarafından yetiştirildi ve kontrgerilla eğitimi aldı.

Zaman içerisinde yaşanan katliam, suikast, cinayet ve pek çok kundaklamanın altında imzası bulunan kontrgerillanın ise Ergenekon olduğu ortaya çıktı. Ergenekon, JİTEM ve pek çok karanlık güç ise başından itibaren MHP ve pek çok sivil, siyasi görünümlü yapı ile ilişki içerisinde oldu. Bu ilişki ağı özellikle 1980’lerden bu yana gün yüzüne çıkarken, 19 Ocak 1978 tarihinde Ankara Turizm ve Ticaret Yüksek Öğretmen Okulu öğrencilerinden Levent Özyörük cinayeti, bunu somut olarak gözler önüne serdi.

Site Yurdu'nun aranması…

Bu cinayete dair soruşturmayı sürdüren Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yardımcısı Doğan Öz, Özyörük’ü öldüren kişinin Site Öğrenci Yurdu'na kaçtığı ortaya çıkınca soruşturmayı derinleştirdi. Arama kararı çıkartılan yurtta zanlı ve suç aletlerinin bulamadığının bildirilmesi üzerine Öz, polise inanmayıp kendisinin de yer aldığı bir aramaya katıldı. İlk aramada temiz çıkan öğrenci yurdunda yapılan ikinci aramada dolaplarda saklanmış bir silah ve bir bıçak bulundu. Site Yurdu'nun aranması Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) taraftarları ve ülkücülerde rahatsızlık yarattı. Ertesi gün ise MHP Konya Milletvekili İhsan Kabadayı, Meclis kürsüsünden Doğan Öz'ü hedef gösteren açıklamada bulundu.

Rapordan 2 ay sonra öldürüldü

Kontrgerilla ilişkilerini araştıran ilk savcı olan Doğan Öz, sorumluların devlet içinde üst makamlara kadar yükseldiğini saptadı. Konuya dair hazırladığı raporda, ABD, CİA ve kontrgerilla ilişkisine ve Ortadoğu’ya dair hedeflerine yer verdi. Öz, raporda “Bu örgütler, devlet aygıtını geniş ölçüde kendi amaçlarına uygun şekilde dönüştürerek, demokrasi düşmanı akımları iktidar yapmayı öngörmüşlerdir” dedi.

Savcı Öz, ayrıca raporunda, “Bütün bu çalışmalar içinde askeri ve sivil güçler var. Kontrgerilla Genelkurmay Harp Dairesi’ne bağlıdır. MİT görevlileri de var. Bütün bu çalışmalar MHP ve kadrolarınca yöneltilmektedir. Konuya bu kapsamda yaklaşılmadıkça anarşi eylemlerinin kaynağını kurutmak olanak dışıdır. Bu haliyle faşizmin kökleşmesi de gündeme gelecektir” ifadelerine yer verdi. Ancak savcı Öz, bu raporu hazırladıktan 2 ay sonra yani 24 Mart 1978 tarihinde öldürüldü.

İdamdan beraate

Öz’ü altı el ateş ederek öldüren kişinin Ülkücü Ocakları’ndan İbrahim Çiftçi olduğu belirlendi.  Öz’ü öldürdüğünü itiraf eden Çiftçi, yargılamalar sonucu hüküm giydi ve 3 Ağustos 1979’da idama mahkum edildi. Kararda, ayrıca cinayetteki rolü nedeniyle dönemin MHP Konya Milletvekili İhsan Kabadayı, MHP Genel Sekreteri Nevzat Köseoğlu ile Yaşar Okuyan hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.

Çiftçi, 18 görgü tanığının ifadesi ve idam kararına rağmen mahkeme, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’na direnemediklerini ve bu nedenle beraat yönünde karar verdiklerini açıkladı.

 MHP’den aday adayı

Çiftçi, Mamak Askerî Cezaevi'nden çıkar çıkmaz  İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı’na (İLKSAN) müdür olarak atandı. MHP Genel İdare Kurulu üyeliği yaptı. İş ortağının şüpheli bir biçimde öldürülmesinin ardından gözaltına alındı. 1997'de yapılan MHP Kurultay'ında genel başkanlığa adaylığını koydu ve Merkez Yürütme Kurulu üyesi oldu. Daha sonra devlet dairelerine akaryakıt satan şirketler kuran Çiftçi, ihalelere giren bir iş insanı oldu.

Çiftçi, 14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimler için MHP listesinden Ankara 1’inci Bölge 4’üncü sıradan aday gösterildi.

Klavuz da aday

Öte yandan eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesi olayıyla gündeme gelen MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz da MHP’nin 28’inci dönem milletvekili aday listesinde yeniden yer aldı. Kılavuz, MHP listesinden Mersin’de 4’üncü sıradan aday gösterildi. Klavuz, Sinan Ateş'in suikast sonucu öldürülmesinden önce konum bilgisi paylaşmak ve tetikçi Eray Özyağcı'yı kaçırmakla suçlanan tutuklu sanıklardan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ı evinde saklamıştı. Demirbaş’ın bu evde yakalandığına dair polislerin tuttuğu tutanak ise daha sonra "kaybolduğu” ortaya çıktı. (Kaynak: MA)

Editör: Ali Abbas Yılmaz