Türkiye'nin yok olmaya yüz tutmuş meslekleri arasında yer alan kalaycılığı babasından öğrenen usta Mehmet Tokgöz, yurdu şehir şehir dolaşarak aile geleneğini yaşatıyor.

Erzurum'da yaşayan, yaz aylarında ailesiyle, kışın ise tek başına ülkeyi karış karış gezen mesleğin son ustaları arasındaki Mehmet Tokgöz, yaptığı kalaylarla bakır kapları bambaşka bir hale getiriyor. Bu yıl çıktığı rota kapsamında Ardahan’a gelen usta aracında taşıdığı tezgahını kurup toz nişadır (amonyum klorür) yardımıyla kendisine getirilen bakırları kalaylayıp yenileyerek yıllarca kullanılmasını sağlıyor.

Mehmet Tokgöz, mesleği babasından öğrendiğini, babasının da iyi bir kalay ustası olduğunu anlattı.

‘Bizler son nesiliz’

Mehmet Toksöz, kalaycı ustaları yok olan meslekleri nedeniyle iş yerlerini kapatmak zorunda kaldıklarını söyledi. Tokgöz, "Babadan kalma bir meslek olan bu işi 35 yıldır yapıyorum. Bu sanat bitmek üzere olan bir sanat ve son demlerini yaşıyor. Bizler son nesiliz. Bizden sonra belki de devamı gelmez. Birçok yerde kalaycı dükkânları bile kapandı. Bizim de iş yerimiz vardı ama kapatmak zorunda kaldık. Artık iş yerine gelen yok ki. Artık biz ayağa gidiyoruz. Eskiden onlar bize gelirdi, fakat şimdi biz onlara gidiyoruz."

‘Köylerde insan kalmadığı için bizde artık şehir şehir dolaşarak kalaycılık yapıyoruz’

Bingöl’de orman yangını Bingöl’de orman yangını

Bakır kalayın da insan sağlığı için çok önemli olduğunu söyleyen Tokgöz, "Bakır sağlıktır. Bakırdan yapılan kalay insan sağlığının ihtiyacı olan bir malzeme, bir materyal kalay sadece tabiatta bakırda var. Başka yerde yok bakırın kalayı da insan sağlığı için çok önemli. Eskiden hastalık yoktu. Yaş 30-35 olunca her hastalık çıkıyor. Ama bir eskiye bakarak yetmiş, seksen, doksan veya yüz yaşında yaşayan adamlar vardı hasta olmadan. Yani bu demir vitamini, bu demirden yiyen adam ömrü uzun olur ve sağlıklı olur. Fakat insanlar artık kalaycıları unuttu. İlk başlarda köy köy dolaşıyorduk. Fakat köylerde insan kalmadığı için bizde artık şehir şehir dolaşarak kalaycılık yapıyoruz" dedi. (Kaynak: İHA)  

Editör: Ali Abbas Yılmaz