Arif Bulut/SUR AJANS

TSYD, resmi sitesinde (https://www.tsyd.org.tr/) kendini tanımlarken Türkiye’deki spor müsabakalarında akreditasyonu ve gazetecilerin spor müsabakalarını izlemesiyle ilgili her türlü organizasyon ile girişimini yaptığını söyler. Tanımlamada bir sorun yok. Peki nerede sorun var? Biraz ondan bahsetmek istiyoruz...

Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) liglerdeki spor karşılaşmalarını takip etmek isteyen gazeteciler için Temmuz ayının sonlarından 10 Ağustos’a kadar akreditasyon başvuru sürecini başlattı. Bu başvuru sürecini ise ilk defa online olarak almaya başladı. Sur Ajans adına kentteki spor müsabakalarını izlemek için biz de TSYD’ye akreditasyon başvurusunda bulunduk.

Amedspor Soma maçına A klasman hakem Amedspor Soma maçına A klasman hakem

Online başvuru kısmında sıralanan “Kurum kartı, SGK tablo, SGK uzun vade hizmet dökümü, sigortacılılık tescil ve hizmet kaydı tespiti, fotoğraf, kurum yetkilisinden yazı, adli sicil kaydı, iş sözleşmesi, taahhütname, TFF sabit yazı formu ve diploma” gibi belgeleri 7 Ağustos 2023 tarihinde TSYD’ye sunduk. 26 Ağustos 2023 tarihinde ise Amed SFK ile Diyarbekirspor’un mücadele ettiği 2. Lig yeni sezon karşılaşmaları başladı. Lig başladı başlamasına da ancak TSYD Diyarbakır'da akreditasyon başvurularına diar kendini sessiz moda aldı. 

Tabii bu arada Amed SFK, ‘Yükseliş Sezonu’ sloganıyla bir üst lige çıkmak için yeni yönetimiyle kurumsal bir yapı oluşturmak üzere kolları sıvadığını açıklamıştı. “Amedspor’a kurumsal bir kimlik kazandıracağız” diyen kulübün yeni başkanı Aziz Elaldı ve yönetiminin o muhteşem stattaki (33 bin kapasiteli Diyarbakır Stadyumu) basın için ayrılan toplantı salonunu gazetecilere açacağını ve burada spordaki süreçlere dair açıklamalarda bulunacağını sanıyorduk.

Yine aynı statta bir üst lig için mücadele eden Diyarbekirspor’un da benzer bir sürece gireceğine, kentte profesyonel anlamda bir görüntü ortaya çıkacağına, kulüplerin artık sosyal medya ya da cep telefonlarına açıklama yapmayacağına dair bir beklenti bizim gibi gazetecilerde oluşmuştu.

Bu beklentiler bir yana… ‘Sözde’ gazetecilerin spor müsabakalarını izlemesiyle ilgili her türlü girişimi ödev bilen TSYD, liglerin başlamasına rağmen akreditasyon başvurumuza geri dönüş yapma tenezzülünde bile bulunmadı.

12 Eylül tarihinde TSYD’ye başvurumuza henüz bir cevap alamadığımızı bildirdik ve TSYD’den “Diyarbakır ilinden yapılan başvuru evraklarına baktığımızda sizin adınıza herhangi bir başvuru evrakı gözükmemektedir. Başvuru evraklarınızı [email protected] mail adresine yeniden göndermenizi rica ediyoruz. Ayrıca istenilen belgelerle birlikte spor adına çıkan yazılarınızdan da örnek gönderilmesini rica ederiz” şeklindeki ‘nazik’ bir cevap aldık.

Bu nazik cevaptan etkilenerek online başvuru ekranına yüklediğimiz belgeler ile spor haberlerini içeren haber linklerini bu kez de mail olarak TSYD’ye sunduk ve bir kez daha bekleme sürecine girdik. 28 Eylül 2023 tarihinde tekrar hatırlatma maili atma gereğinde bulunduk.

Bir yılan hikayesine dönen başvuru sürecimizde ‘bir kastın olma’ ihtimaline karşı mail sürecine son verip TSYD’yi telefon ile aradık. Telefona cevap veren bir yetkili, “Başvuruları Diyarbakır temsilcimize gönderiyoruz. Onlar oradaki gazetecileri tanıyor. Oradaki temsilcimizin başvurunuza reddettiği görünüyor burada. Siz isterseniz oradaki temsilcimiz ile görüşün” şeklindeki ifadeleri sarf etti.  

Başvuruda istenilen şu belgeler: “Kurum kartı, SGK tablo, SGK uzun vade hizmet dökümü, sigortacılılık tescil ve hizmet kaydı tespiti, fotoğraf, kurum yetkilisinden yazı, adli sicil kaydı, iş sözleşmesi, taahhütname, TFF sabit formu yazı formu, diploma haber linkleri ” gazeteciliğimizi kanıtlayamamış gibi bir de TSYD’nin Diyarbakır temsilcisinin onayı gerekiyormuş. Gazetecilik mesleğini az çok bilen birinin bu durumun ne kadar etik dışı ve yaralayıcı olduğunu anlar.

Bir kenti düşünün ve o kentteki amatör spor kulüplerinin, belediyelerden 2 yıl boyunca yasal hakları olan ayni ve nakdi desteği alamamış olsun. Bu kent, TSYD temsilcisinin gazeteciliğimizi onaylamadığı Diyarbakır.

Sur Ajans kurulduktan 9 ay sonra amatör spor kulüplerinin kanayan yarasını gündemimize aldık. Belediyelerin desteksiz bıraktığı spor kulüpleri ile temsilcilerine mikrofon uzattmaya çalıştık.

Amatör spor kulüplerine ilk mikrofon uzattığımızda aynı ve nakdi yardım yapılamadığı için sportif faaliyetlerine ara veren kulüp başkanları da vardı. Onlardan biri o gün şevki kırılmış bir şekilde konuşmak istemediğini “Burada spor ile ilgilenen gazeteciler (TSYD’nin ‘sabit kart abonmanlarından’ birinin ismini zikrediyor) onlar kaç yıldır yapamıyor. Siz mi başaracaksınız?” sözleriyle açıklıyordu.

Israrımızın sürmesi üzerine konuşmayı kabul etti ve bu şekilde 2 yıl boyunca desteksiz bırakılan amatör spor kulüplerinin dosyasını gündemimize aldık. (LİNK) Kasım 2022 tarihinde gündemimize aldığımız ‘amatör spor kulüpleri’ dosyasını Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin amatöre vereceğini açıkladığı 2 milyon 245 bin lira nakdi desteğini açıkladığı 28 Ocak 2023 tarihine kadar takip (LİNK) ettik. (LİNK)

Akreditasyon sürecine dönmek istiyorum. TSYD ile telefon görüşmesi yaptıktan sonra TSYD’nin Diyarbakır temsilcisinin gazeteciliğimize yönelik tutumunu kentin spor camiasının bildiği önemli bir isime anlattık. Bize bilgilerinizi bana gönderin kendisine ileteyim yardımcı olabilir diye. Daha önce reddettiği başvurumuz zaten kendisinin önüne gitmiş ve kendisi reddetmiş. Yani bilgilerimizi bilmemesi imkansız gibi bir şey. Bunu bilerek de olsa yine bilgilerimizi kendisine attık.

Bir hafta içinde soruna dair TSYD Genel Merkezi’ne bilgi verileceği haberini aldık. Bir haftalık bekleyişinin ardından bilginin verilip verilmediğini öğrenmek için tekrar (20 Ekim 2023 tarihinde) TSYD’nin Genel Merkezini aradık.

Telefonumuza cevap yetkili yasal hakkımız olan başvuru sürecinde yaşanan mağduriyetin 70 günü aşkın bir süredir çözümleyemeyişi bir kenara bırakarak, “yerel basına sabit kart verilmiyor” cevabını suratımıza yapıştırdı. Üstelik diplomamız ile SGK’deki basın sigortalı durumumuza rağmen gazeteciliğimizi bu şekilde 'sorgulama' girişiminde bulundu hiç acımadan. Gazetecilik meslek etiği ve başvuruya cevap alma hakkını ihlal etmeleri yetmiyormuş gibi sinir uçlarına dokunacak yorumlarını telefonda sürdürdü.

Üstelik ilginç bir durum daha var. TSYD, AİPS (Uluslararası Spor Basını Birliği)’nin Türkiye’deki temsilcisi. Peki AİPS, neyi önemsiyor biliyor musunuz? Genç muhabirleri spor gazeteciliğine çekmek için önemli programlar düzenliyor. Peki, ‘yerel’ gibi argümanlarla gazetecilerle dalga geçen TSYD, yıllardır Diyarbakır’da kaç genç gazeteciyi spor gazeteciliğine çekmeye çalıştı? Ya da yıllardır bu yönde kaç gazeteciye sabit kart verdi? Ya da TSYD’nin diğer illere verdiği sabit kart sayısı ile Diyarbakır kıyaslandığında nasıl bir tablo ortaya çıkıyor? Bu soruları gazeteciliğe ve spor gazeteciliğine önem veren ilgili kişilere havale etmek gerekiyor.  

100 gündür başvurumuzun reddedilme gerekçesini bize yazılı olarak bildirmeyen TSYD hakkında suç duyurusunda bulunabilme hakkımızın olduğunu hukukçular ve hukuka aşina olan meslektaşlarımız bilir. Ancak bizler, TSYD’nin bu kente dair tutumunu kamuoyunun ve TSYD başkanı Oğuz Tongsir’in vicdanına bırakıyoruz. Bu durumu görmezden gelen Tongsir’e meslek hayatında başarılar diliyoruz…

Editör: Arif Bulut