Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Kulp’ta öldürülen 7 sivil ve yaralananlar hakkında Anayasa Mahkemesi kararına rağmen soruşturmanın kapatılmak istenmesine tepki gösterdi. Eren, Anayasa Mahkemesine yeniden bireysel başvuru yapılacağını açıkladı. Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Kulp’ta öldürülen 7 sivil ve yaralananlar hakkında Anayasa Mahkemesine yapmış olduğu başvuruda verilen ihlal kararına ilişkin herhangi bir işlem yapılmamasına tepki gösterdi. Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Kulp’ta öldürülen 7 sivil ve yaralananlar hakkında Anayasa Mahkemesine yapmış olduğu başvuruda verilen ihlal kararına istinaden soruşturmanın yeniden açılması konusunda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen “kovuşturmaya yer yok” kararına tepki gösterdi. Eren: Anayasa Mahkemesine yeniden bireysel başvuru yapılacak Eren yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer veridi: “24.121991 yılında Kulp ilçesinde öldürülen 7 sivil ve yaralananlar hakkında Diyarbakır Cumhuriyet başsavcılığının 33 askeri yetkili hakkında yürüttüğü soruşturmada fiillerin meşru müdafaa kapsamında kaldığını belirterek takipsizlik kararı verilmişti. Olayda yaşamını yitiren Felemez Bulut, Mehmet Nesip Altın’ın ve yine olayda yaralanan Şeymus Altındağ’ın vekili Av. Nahit EREN’in Anayasa Mahkemesine yapmış olduğu başvuruda Anayasa Mahkemesi 9.01.2020 tarihli kararıyla başvurucuları haklı bulmuştur. Olayda soruşturma makamlarının etkin bir soruşturma yürütmediğini bu sebeple başvurucuları açısından Anayasanın 17. Maddesinde düzenlenen yaşam hakkının ihlal edildiğini belirterek dosyanın yeniden açılmasına ve soruşturmanın etkin bir şekilde yapılmasına karar vermiştir. Anayasa Mahkemesinin 09.01.2020 tarihli ihlal kararından sonra dosya Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeniden açılmıştır. Ancak aradan geçen iki yıla rağmen hiçbir işlem yapılmamış ve soruşturma 03.03.2022 tarihinde zamanaşımı gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile kapatılmıştır. Kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı Sulh Ceza Hakimliğine itiraz edilmiştir. Bir kez daha 1990’lı yıllarda yaşanan ağır insan hakları ihlaline konu dosyaların cezasızlık politikası ile kapatılmak istenildiğini görmekteyiz. Anayasa Mahkemesinin ihlal kararına rağmen dosyanın zamanaşımı gerekçesi ile kapatılması kararına karşı yaptığımız itirazın neticesine göre Anayasa Mahkemesine yeniden bireysel başvuru yapılacaktır.” SUR AJANS