Gündem

Diyarbakır Sur’da avukata yönelik polis şiddeti Meclis gündeminde

HEDEP Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, Diyarbakır’da avukatlık yapan Hakim Marol'un Sur’da polisler tarafından darp edilmesini Meclis gündemine taşıdı.

HEDEP Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması için TBMM’ye soru önergesi verdi.

Eren soru önergesinde avukata şiddet uygulayanlara yönelik “Hakim Marol’a işkence yapan polislerle ilgili idari bir soruşturma açıldı mı?” diye sordu.

‘Bir polis sol kolunu tutarak, tüm gücüyle tam 3 defa çevirmiş ve kolunu 3 yerinden kırmıştır’

Eren soru önergesinde şu ifadelere yer verdi: “Vekili olduğum Diyarbakır’da avukatlık yapan Hakim Marol, 01.12.2023 günü polisler tarafından darp edilmiş ve kolu kırılmıştır. Emniyet ifade tutanağında anlattığı üzere, Sur ilçesi İnönü Caddesinde aracıyla seyir halindeyken, kenarda bir araçlık park yeri gördüğünü, ilerdeki kavşakta duran trafik polisine el işareti yaparak park edip edemeyeceğini sorduğunu, polisin de “Sen dubayı ezdin, sen in, cezan arkandan gelecek” dediğini, ancak dubayı ezmediğini belirtmiş ve yola aracını park etmeyerek devam etmiştir. Aracını uygun bir yere park ettikten sonra yeniden trafik polisinin yanına gelen avukat Hakim Marol, neden ceza yazdığını sormuş, trafik polisi de “Dubadan yazmazsam, telefondan yazarım, günde 50 kişiye ceza yazıyorum, sen de onlardan birisin” şeklinde cevaplar vermiş ve alaycı bir tavırla konuşmayı sürdürmüştür. Marol, trafik polisine kendisini tanıtarak, avukat olduğunu belirterek hukuksuz ve keyfi bir işlem yaptığını anlatınca da “siktir git buradan” demiştir. Marol, polise böyle konuşamayacağını söylediğinde ise polis üzerine yürümüş ve yumruk atmaya çalışmıştır. Bu arada 7-8 sivil polis etrafını sararak “Yavşak sen kim oluyorsun devletin polisine karşı geliyorsun” diyerek tekme ve yumruklarla saldırmışlardır. Saldırgan polislerin arasında 40 yaşlarında, 1.70 boylarında, esmer, kilolu, şapkalı ve trafik üniformalı bir polis sol kolunu tutarak, tüm gücüyle tam 3 defa çevirmiş ve kolunu 3 yerinden kırmıştır. Bu saldırgan grup Marol’u sürükleyerek sivil bir araca götürüp bindirmişlerdir. Marol’un hastaneye gitmek istemesi üzerine hastaneye götürülmüştür ve sol kolunun kırıldığını öğrenmiştir. İfade tutanağına göre, polisler avukat Hakim Marol’un, kendisini “hakim” olarak tanıttığına dair beyan vermişlerdir ancak avukatın ismi Hakim’dir. Ayrıca polisler “şerefsiz, orospu çocuğu, senle görüşeceğiz” diyerek avukata yönelik tehdit ve hakarette bulunmuşlardır. Hem darp hem de tehdit ve hakaret suçlarına yönelik avukat şikayetçi olmuştur.”

‘Cezasızlık zırhı bu suçları yeniden işleyebilecek gücü ve cesareti vermekte’

Etkin soruşturma çağrısı yapan Eren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu olay, sokak ortasında kolluk kuvvetlerince hiç çekinmeden işkence suçunun hala işlenebildiğini göstermektedir. Etkili bir soruşturma yapılmaz ise bu suç işlenmeye devam edecek ve hiçbir vatandaşın trafikte dahi can güvenliği kalmayacaktır. Türkiye’de kamu görevlilerinin fail olduğu, özellikle de işkence gibi suçlarda ne yazık ki soruşturma aşamasında deliller toplanmamakta, çoğu zaman takipsizlik kararları verilmekte, dava açılsa bile çoğunlukla beraat, aksi durumda da caydırıcı bir etkiye sahip olmayacak şekilde adli para cezası veya hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararları verilmektedir. Bu durum işkence suçunun faili polislere cezasızlık zırhı anlamına gelmekte ve onlara bu suçları yeniden işleyebilecek gücü ve cesareti vermektedir. Öte yandan da işkence suçunun mağduru vatandaşların zararları telafi edilmemekte ve kamuya olan güvenleri sarsılmaktadır. Toplumsal adaletin sağlanması açısından bu tip suçlarda yargıya ve suç faili polisin idari soruşturmasını yapacak olan Bakanlığınıza büyük bir görev ve sorumluluk düşmektedir.”

‘Polisler görevden uzaklaştırıldı mı?’

Eren, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:

“1.Avukat Hakim Marol’u darp eden, kolunu kıran, sürükleyerek sivil bir araca bindiren polisler tespit edilmiş midir?

2.Avukat Hakim Marol’a işkence yapan polislerle ilgili idari bir soruşturma açıldı mı?

3.Bu polisler görevden uzaklaştırıldı mı? Uzaklaştırılmadıysa sebebi nedir?

4.Bakanlığınıza bağlı polislerin işkence suçunu yukarıda anlatıldığı şekilde işleyebilmesi hususunda sorumluluğunuz nedir?

5.Daha önce işkence suçunu işlemesi sebebiyle kaç polis soruşturulmuştur? Kaçı görevden uzaklaştırılmıştır?

6.İşkence suçunun önlenmesi için Bakanlığınızın aldığı önlemler nelerdir?”