Her yıl ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ nedeniyle Diyarbakır’a dair şiddet verilerini yayımlayan Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı (DŞMA) bu yılki raporunu açıkladı. 9 kurum tarafından hazırlanan raporda, Diyarbakır özelinde 20 Kasım 2022 ile 20 Kasım 2023 tarihleri arasında toplam 1499 başvuru yapıldığı bilgisi yer aldı.

Diyarbakır Barosu, Özgür Hukukçular Derneği, İHD Diyarbakır, SHU-DER Diyarbakır, KESK Diyarbakır, TMMOB Diyarbakır, DTSO Kadın Meclisi, Rosa Kadın Derneği, DAKAH-Der’den oluşan Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, tarafından hazırlanan “Diyarbakır 2023 Şiddet Raporu” açıklandı.

“Her geçen yıl kadına yönelik şiddet artarak devam etmektedir. Geçtiğimiz yıldan bu yana kadınlar ne yazık ki şiddetin her türlüsüne maruz kalmakta ve devletin uygulamış olduğu cezasızlık politikası erkeklere güç vermeye devam etmektedir” değerlendirmesinin yer aldığı raporda, “Devleti yükümlülüklerini yerine getirmeye davet ediyoruz” denildi.

Şiddetle Mücadele Ağı’na 20 Kasım 2022 ile 20 Kasım 2023 tarihleri arasında toplam 1499 başvurunun yapıldığının yer aldığı raporda, “Açıklayacağımız veriler şiddetin iç içeliği göz önüne alınarak ve başvurucuların beyanları esas alınarak değerlendirilmiştir. Bundan dolayı başvuru sayısı ile şiddet türlerinin sayıları doğru orantılı değildir. Fiziksel şiddet aynı zamanda hem psikolojik hem ekonomik hem de cinsel şiddet içerebilmektedir” vurgusu yapıldı.

2022 yılında açıklanan raporda yer alan başvurulara göre ‘psikolojik şiddet’ ilk sırada yer alıyordu. Bu yılda bu sıralamanın değişmediği rapora yansıdı. Ancak önceki yıl 2’nci sırada yer alan ‘fiziksel şiddet’ bu yıl yerini ‘ekonomik şiddet’e bıraktı.

“2022 yılında gelen başvuruların 1095’i ekonomik şiddet içerirken bu yıl gelen başvuruların 1275’nde ekonomik şiddet ciddi oradan öne çıkmıştır.”

Şiddet türlerine dair şu değerlendirmeler raporda yer aldı:

“Diyarbakır'da en az 2 şüpheli olmak üzere 9 kadın aile içi ve toplumsal alanda şiddet sonucu yaşamını yitirmiştir.

Diğer şiddet kategorisi ise ısrarlı takip, sözlü taciz, ajanlaştırma, cezaevlerinde yaşanan ihlaller, şantaj, cenaze teslimleri, kolluk tacizi ve tehdidi ile ilgili başvuruları içermektedir.

Diğer şiddet türlerinde 2022 yılına göre ciddi bir artış söz konusudur. Geçen yıla göre 3,6 katlık bir artış göstermiştir. Bu şiddet türleri daha çok kolluk ve kamu gücüne dayanan kişi veya kişilerce gerçekleşmektedir. Özellikle cezaevlerinde yaşan hak ihalelerindeki artış, bu kategoride büyük bir paya sahiptir. Aynı zamanda tehdit, şantaj, sözlü taciz gibi olaylarda sıklıkla yaşanmaktadır.

 Başvurucuların taleplerine göre değişmekle birlikte çoğunlukla hukuki destek ve danışmanlık hizmeti ile psikolojik destek sunulmuştur.

LGBTİ+lardan aldığımız başvuruları incelediğimizde ise ayrımcılık suçları, nefret söylemleri ile yoğun olarak fiziksel şiddet içerikli başvuruların söz konusu olduğunu görmekteyiz. Başvuru sayısının her kanaldan artan baskılar nedeniyle 2 katına çıktığını görmekteyiz. Ancak özellikle belirtmek isteriz ki mevcut baskılar nedeniyle LGBTİ+lar başvuru mekanizmalarını diğer dezavantajlı gruplara kıyasla daha az kullanabilmektedir. Bu nedenle başvuru sayısının azlığının toplumsal bir gerçekliği bulunmamaktadır.

 Sosyal şiddet kategorisi kültürel şiddet ile ilişkili başvurular içermektedir. Sosyal şiddet türünde ise geçen yıla göre bir gerileme söz konusudur.

 Bu yıl başvurucuların beyanı esasında dijital şiddetin ön plana çıkmasıyla ise ayrı bir şiddet türü olarak tabloda yer verilmiştir. Dijital şiddetin bir araç olarak kullanıldığı unutulmamalıdır. Dijital şiddet beraberinde tehdit, şantaj, cinsel taciz, psikolojik şiddet gibi birçok şiddeti getirmektedir. Ayrıca dijital şiddet yoğun olarak kadınların yaşam tarzını kısıtlayan bir baskı aracı olarak kullanılmaktadır.

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezinin 20-11-2022 ile 20-11-2023 tarihleri arasında aldığı başvurular aşağıda tabloda gösterilmiştir. Diyarbakır’da son bir yılda 996 çocuk cinsel şiddete maruz bırakılmıştır. Çocukların cinsel istismarı 741 başvuru ile ilk sırada yer almaktadır.”

İstanbul’da Taksim ablukası: En az 216 gözaltı İstanbul’da Taksim ablukası: En az 216 gözaltı

rapor-veri-kadinsiddet-rapor-veri

“Çocuk odaklı olmayan yargılamalar neticesinde özellikle failler korunarak cezasızlık pratiği yaratılmaktadır. Bu durum bir tarafın kamu gücünü elinde bulunduran failler tarafından işlenen suçlarda daha çok karşımıza çıkmaktadır. Açıkladığımız bu genel durumlar karşısında çocukların adalete erişimlerini kolaylaştıracak ve çocukların adli sistem içerisinden örselenmeden çıkmasını sağlayacak çocuk odaklı sistemlerin oluşturulması gereklidir” çağrısının yer aldığı raporda paylaşılan verilerin tablosu ise şöyle:

siddet-magdur-sayisi

Editör: Arif Bulut