Kar taneIeri gibi yaşıyoruz şu sıra. Birbirimize değmeden ayrı ayrı eriyerek...

Metin Üstündağ

Alman hesabı usulü ölüyorduk her gün biraz, az daha... İki farklı ülkede yaşayan iki farklı kar tanesiydik...Küresel ısınmalarının hepsine maruz kalıyorduk...Ben salonda yatıyordum sen etnik bir  odada. Aramızdaki tek fark da dilimizdi. Biraz daha yakından bakılsa küresel soğumaların da hepsine gebeydik...

Yalnız ve yanlış adresteydik yine ;çünkü hep sendeydik.. Ve sendeki benlerin hepsi bir deneme ülkesinden öteye gidemiyordu...."Beyaz Zambaklar Ülkesi"nde ise ters laleler açılıyordu gözümüze gözümüze ,oramıza buramıza dikenler batarken...Oysa sen ve ben çatışmasının ne insanlığa ne çocuklara ne de ikimize hiçbir faydası yoktu....

Yaşasın ben, kahrolsun sen modundaydık ve moda ikonlarını aratmıyorduk. Sınır ihlali yapıyor gözlerim seni her gördüğünde. Uyarı! Taciz ateşi açılıyor ve bir yağmur gibi yağıyor mermiler bendeki sene. Ve sınır  tellerinden atlıyor yüreğin hop hop. Dur! Yoksa vuracaklar kalbinin en anlamlı yerinden. Ya da durma bas gaza aşkım, bas.. Belki de en iyisi vurulmak, senin uğruna hem de.. Onursuzca yaşamaktansa onurluca ölmek... İstersen gel sigara bas ömrüme gözlerimde söndür ben Köroğlu olayım sen Bey oğlu...

Bir savaşın en amansız tarafıydık; ben İsrail, sen Hamas. Öldür, öldür; durmadan öldür. Öldürdüklerin  hem ham, hem   az...

Bütün Savaş Tanrıları çıldırdı ve savaş arabalarını piyasaya sürdü. Üstelik bütün bu  savaşanların hesabı  ortaktı, ölen ise hep bizdik..

Alman hesabı usulü bir bir öldürülüyorduk.

Tek başımıza.. Yalnız.. Tek tek ve yapayalnız....

Oysa hani birlikte kazanacaktık? Hani motorları maviliklere sürecektik?

Az dinlemedik Edip Akbayram.

İnanan çocuklardık biz; ama Alman hesabıydı bizi biz olmaktan çıkaran....

Bir çocuk, bir Kürt, bir zenci, bir Filistinli, bir kadın, bir ağaç, bir köpek yahut herhangi birimiz... Ölenlerin cinsiyeti rengi, dini, dili tek ve yekti; oysa hep öldürenler tek din, tek devlet, tek ırk vurgusu yapıyordu nedense... Sanırım onlarınki "Eski Bir Aşk Hikayesi" olsa gerek ve  daha çok öldürmek için. Bizimkisi ise  Halkların Kardeşliğinden ziyade ölüm kardeşliğiydi.

Sen ben dilinin en amansız savaşçılarıydık saçlarının ka deş kokan şampuanlarında. Yumuşak ince ve rüzgara asi küheylan saçlarım benim.. Özgürlüğüm ve bir zamanlar Diyarbekir sokaklarında  rüzgara karşı halay çeken saçlarım...

Gövdesi kelebek, gerçeği bebek, bedeni ezilmeyi hakkeden bir böcek ya da yakılması gereken bir sinektim ben... Anlıyor musun inek? Kendimi artık hayvanlarla avutuyorum seni de hayvanlarla özdeşleştiriyorum.

Bir Serengeti sabahı... Bir aslan uykusundan uyanmış miyavvv diyor, bir ceylan uykusu kaçmış suya iniyor...

İsmini bilmediğim bir filmin ortasında pembe fil misali yoga inzivasında bir Tilkiyim..

"Tiki tiki praf..Tiki tiki praf..Harttt.."Haldun Taner üstad..

"Tiki tiki praf"

Ben bir Tilkiyim...

Siz  ise aşağılıksınız  bayım...

Ve alçaksınız bayım biliyor musunuz??

Çünkü

Siz Kürtlerden,

Kadınlardan,

Zencilerden, doğadan, böceklerden tüm ötekilerden ,iyi ,güzel olan her şeyden  ve köpeklerden nefret ediyorsunuz.. Sizden olmayanlara Canavar oluyorsunuz ,önünüzde diz çökenlere   yokluk sahasında varlık var ediyorsunuz.. Bilge kedilere hâlâ nankör diyorsunuz. Üstelik  on bin; yahut on bir  dolarlık takma dişlerinizle çocuklara da  hiç tahammülünüz bile yok...

Orda bir çıksa dese amca gir içeri. Ben ne yaparım bu kadar ezilmiş küçük bir beden ve büyük borçlarla..

Sende mi inek oğlu inek? Korkma! Az cesaret şairim az cesaret. "Cesaret  Ana" içeri girecek az sonra! Ömrüm kış dört mevsim lastik takmak gerek. Üstünü ört yüreğin üşümesin hiçbir vakit. Az sonra zalimler bacadan girecek. Yavşak ile eşek aradı gelin başı  efendi yavaş ol. Destuuur.. Edeb ya Hu  eşek efendi alınma, kızma! Adın merkep olsa ne yazar yedi sülalen eşekoğlu eşek???

Sen ben çatışmasında ağır yaralıydık ikimiz de üstelik siz biz bütün zamirler de piyon oldu bu savaşta..Sıfatların anlam ifade etmediği....Ne vezir ne kral olabildiği bir varlık savaşında nedir bu boşanmaların ve boşalmaların  sebebi  senlik benlik çatışması...

Bırak artık bu senlik benlik çatışmalarını..

 Mevlana'nın dediği gibi:

"Sen bensin, ben senim"

"Ben bende değil, sende de hem sen, hem ben,

Ben hem benimim, hem de senin, sen de benim,

Bir öyle garip hale geldim ki bugün

Sen ben misin, bilmiyorum, ben mi senim."

Grip ve Garip hale gelmeden  bütün savaşları bitirmek için...Kahrolsun bütün savaşlar yaşasın Barış.. Kahrolsun bütün sen'ler ve ben'ler. Yaşasın Biz...