Ölen insanın arkasından iki kelime de olsa yazmak gerçekten çok zor bir durumdur. Söz konusu çok sevdiğiniz birisi ise bu daha da zor inanın. İnsanın eli ağzı varmaz bir türlü bir iki kelime söylemeye. Ama insan böyle güzel ve kıymetli dost ve arkadaşların ardından konuşmasa da olmuyor...

Bahse konu olan geçtiğimiz günlerde Kuşadası'nda yaşayan ve kalp krizi geçirerek aramızdan ayrılan günlük Evrensel Gazetesi sinema yazarlarından yazar ve gazeteci Mesut Kara. Mesut Kara gibi insana gerçekten değer veren, saygı duyan, bildikleri ile destek olan mütevazi bir insanın ardından ne söylense azdır...

Mesut

Onu yüz yüze hiç tanımadım, tanıma fırsatım da olmadı. Sosyal paylaşım ağlarının sayesinde tanışıp dost ve arkadaş oldum. İyi ki de tanımışım. Yazılarını Evrensel Gazetesi deki köşesinde okuyordum çoğu zaman ama yine de yüz yüze hiç gelmedik...

İşçi bir yazar olarak yazdıklarımı çoğu zaman ona danıştım, görüş ve düşüncelerini aldım. Hatta yazdıklarımın bazılarını bizzat düzelterek bana geri yollardı. Sağlık sorunlarını öğrendiğimde ona fazla yük olmayayım diye yollamamaya başladım bir ara ama o sağlık sorunlarını takmıyordu. Onun için o böyle davrandığımı öğrendiğinde hiçbir şey olmamış gibi yazdıklarımı kendisiyle paylaşmamı istedi...

Yaşça benden küçüktü ama ben sevdiğim için abi diyordum. Daha çok yapacak işleri varken aniden çekip gitti aramızdan, dondum kaldım. Seni anlatmaya kelimeler sayfalar yetmez Mesut abi, ne diyeyim şimdi. Bizi gözü yaşlı bırakıp gittin… Diyeceğim, güle güle git Mesut abi, yıldızlar içinde kal. Seni, senden her söz açıldığında saygı, sevgi ve özlemle anacağım...