Kayyım yönetimindeki Kayapınar Belediyesi’nce 2018 yılında başlatılan "Kayapınar Hızır Projesi" tepkilerin odağı durumunda. Kürt ve Alevi toplumun inançsal değeri olan ‘Hızır’ isminin çöp konteynerlerine yazılmasına tepki gösteren Bülbül, “Bu halkın kültürel ve inançsal bir değerini yaşatmak değer vermek kamusal alana taşımak değildir. Tam tersine kirletmektir” dedi. Kayyım yönetimindeki Diyarbakır Kayapınar Belediyesi’nin 2018 yılında başlattığı “Kayapınar Hızır Projesi” adı altında ‘Hızır’ ismi bir slogan olarak kullanılmaya başlandı. Gösterişli yardımlardan, konserlere, çöp konteynerlerine dek bir çok noktaya ‘Hızır’ ismi yazılıyor. Ancak geçtiğimiz gün sosyal medyaya taşınan çöp konteynerleri tepkilere neden oldu. Çöp konteynerlerinin üzerine ‘Hızır Gibi…’ ifadesi tartışmaların dozunu arttırdı. Tartışmalar sonrası aradığımız Kayapınar Belediyesi yetkileri sorularımıza cevap veremedi. Daha önce Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nde genel başkanlık görevini yürüten ve şuan HDP Antalya milletvekili olan Kemal Bülbül, Kayapınar Belediyesi’nin çöp konteynerlerine ‘Hızır Gibii…’ yazmasını SurAjans’a değerlendirdi. Tepkilere neden olan durum “Topluma kendini şirin göstermek için kutsal değerleri kullanıyorlar” Kayyımla yönetilen belediyelerin topluma karşı sorumluluk görevlerini yerine getirmediğini belirten Bülbül, kayyumla yönetilen belediyeler üzerinden Kayapınar örneğini şu sözlerle açıkladı, “Meşru seçilmiş belediyelerin yerel yönetim olması hasebiyle ebetteki halkın değerlerini, kültürel inançsal, sosyolojik ve geleneksel değerlerine saygı duymak onu yaşatmak ondan çıkarsamalar yapmak onun yaşaması için olanak tanımak gibi görev ve sorumlulukları vardır. Bu seçilmiş meşru bir belediye değil, gayri meşru ve darbeyle gelmiş bir zihniyet. Bu zihniyet kendini topluma şirin gösterebilmek için toplumun kutsal değerlerini kullanıyor. Tıpkı Kırklar Dağı’na ‘Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı’ yapacağız gibi.” "Bu toplumun kutsal değerlerini kullanmaktır, kirletmektir" Hızır’ın hem Kürt hem de Alevi toplumunun olmazsa olmaz temel değerleri arasında yer aldığına dikkat çeken Bülbül, “Bakın 13-14-15 Şubat Alevilerde Hızır günüdür. Bu günlerde oruç tutulur. Üzerine yemin edilen, üzerine dua edilen, oruç tutulan, cem yapılan, lokma verilen bir değerdir. Şimdi sen kalkıp gidip Hızır’ın ismini çöp konteynerlerine yazacaksın. Aynı şekilde darbe ile gelmiş bir yönetim olarak, ‘Hızır gibi yetişir’ diyeceksin. Bu toplumun kutsal değerlerini kullanmaktır, kirletmektir. Bu zihniyetin yaptığı budur. ‘Bizde bu değerleri taşıyoruz, biz de bu değerlere inanıyoruz’ gibi yaklaşım sergilemeye çalışıyorlar ama bizim halk dilinde şöyle bir laf vardır. ‘Yürümesini bilmeyen it, sürüsüne getirir kurt’ Burada da böyle bir şey olmuştur” dedi. “Bu affedilemez bir şeydir” Bülbül sözlerine şöyle devam etti, “Yanlış anlaşılmasın, her hangi bir dinin herhangi bir değeri o çöp konteynerinin üzerine yazılsa ne olur? Yer yerinden oynar kıyamet kopar. Bu ne sorumsuzluk, bu ne cahilliktir. Kaş yapayım derken göz çıkarmaktır. Topluma karşı hesap veremeyeceklerini ve yargılanamayacaklarını bildikleri için gününü gün etme istediğini yapma ve istediğini çöpe yazma gibi bir anlayış var. Ve biz buna ‘Yezid anlayışı’ diyoruz. Bu affedilemez bir şeydir.” “Peşini bırakmayacağız” Konunun tüm yönüyle mercek altına alındığını ve dile getiren Bülbül, “Dolayısıyla bunu kınıyoruz. Biz yeni fark ettik. Ve bunun üzerine de gideceğiz. Bunu Meclis’te de hukuki anlamda da insani inançsal anlamda da gündeme getireceğiz. Bu halkın kültürel ve inançsal bir değerini yaşatmak değer vermek kamusal alana taşımak değildir. Tam tersine kirletmektir. Gayri meşru amacı için kullanmaktır. Geliş tarzına karşı toplumun tepkisini tolere etmeye çalışmaktır” diye konuştu. SUR AJANS