SUR AJANS- Eğitim Bakanlığı (MEB), 28 Nisan’da internet sitesi üzerinden bir hafta süresince görüş bildirilebilecek şekilde "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" yeni müfredat taslağını kamuoyuna sundu. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde okutulacak zorunlu dersleri kapsayan müfredat taslağı, 10 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak lanse edilirken, müfredatın 26 farklı yeni öğretim programı içerdiği belirtildi.

Müfredat hazırlık sürecinde görüş alışverişleri ve kamuoyundaki yansımalar üzerinden analizlerin yapıldığı iddia edilse de, eğitimciler kendilerinden görüş alınmadığı eleştirisinde bulundu. 3 bini aşkın sayfadan oluşan yeni müfredat, bir haftalık askı sürecinin ardından, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca son eleştiri, görüş, öneri ve paylaşımlar doğrultusunda revize edilerek, son şekline ulaşacak.

‘Türkiye yüzyılı maarif modeli’nde neler var?

Yeni taslak kamuoyu ile paylaşıldığı günden bu yana tartışmalara neden olurken, eleştiriler taslağın AKP’nin “parti programına” benzediği yönünde oldu.

Taslakta, Temel Dini Bilgiler kitabında Diyanet İşleri Başkanlığı referans verildi. Kitapta, dijital öğretme ortamları ve uygulamalarının, “İmkanlar çerçevesinde” öğretme-öğrenme süreçlerine dahil edilmesi gerektiği kaydedilerek, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından geliştirilen uygulamalar örnek gösterildi.

Cihat kavramı

Bitlis ve Tatvan'da eğitime bir gün ara verildi Bitlis ve Tatvan'da eğitime bir gün ara verildi

Temel eğitim 12’nci sınıf din dersi programına, “Cihat” kavramı girdi. Programda, “İslam ve barış konusu” ele alınırken, “Cihat” kavramına yer verilmesi gerektiği ifade edildi. Programda, “Cihadın Çanakkale Muharebeleri, Millî Mücadele süreci ve 15 Temmuz’da olduğu gibi barışı sağlama ve vatanı savunmadaki rolüne vurgu yapılır” ifadeleri kullanıldı.

Aleviliği eleştiren Topçu’nun kitabı

Ortaokullarda “Kültür ve Medeniyetimize Yön Verenler” dersinde, Aleviliği eleştiren Nurettin Topçu’nun adı da eklendi. “Türkiye’nin Maarif Davası” adlı kitabında “…Tarikatları ise, asırların arasında ta kalbinden kemiren şerir kuvvet Alevilik olmuştur” ifadelerini kullanan Topçu’nun adının yeni müfredatta yer alması tepkilere neden oldu.

Patriyarkal anlayış

Felsefe bölümünde ise sık sık “tevekkül” ifadelerine yer verilirken, taslakta; çocuk veya insanın temel hak ve özgürlükleri değil “aile” vurgusu üzerinden patriyarkal bir anlayış öne çıktı. Taslakta başta din dersleri olmak üzere toplumsal cinsiyet vurguları da yer aldı.

Taslaktaki birçok başlık tartışma yaratırken, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) yeni müfredata ilişkin yaptığı incelemede bilimsel derslerin "sadeleştirme" adı altında müfredattan çıkarıldığını belirtti.

KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Tosu, yeni müfredata ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

'Farklılıklar gözetilmedi'

“Gerici, dinci, ırkçı ve tekçi bir müfredat olması nedeniyle bu müfredata karşıyız” diyen Tosu, müfredatın farklılıkları gözetmediğini belirtti. Tosu, “Taslak tekçi yani Türk, İslam, Sünni anlayışa göre hazırlanmıştır. Esasında yeni diye yapılan şeylere baktığımızda yani AKP’nin geçmiş yıllarda yaptıklarına baktığımızda önümüzdeki döneme ilişkin ne yapacağını öngörebiliyoruz. AKP’deki temel anlayış, dindar ve kindar bir nesil yetiştirmektir. Dolayısıyla müfredat da bunun üzerinde şekillenmiştir” dedi.

İktidarın “sadeleştirme” adı altında bilimsel derslerin müfredattan çıkarıldığının altını çizen Tosu, bilim dersleri yerine din derslerine ağırlık verildiğini vurguladı. Tosu, “Örnek verecek olursak ‘integral’ mühendislik dalının en temel konularından biridir. Ama sadeleştirme adı altında taslaktan çıkarılmış. Geçmişte de Evrim Teorisi çıkarıldı ve yerine ‘yaradılış’ başlığı konuldu. Dolayısıyla daha çok dini referansları konu alan bir yapı olması nedeniyle müfredatı doğru bulmuyoruz” diye konuştu.

'Tekçi bir müfredat'

Müfredatın “tekçi” taraflarının olduğunu belirten Tosu, farklı etnik ve dinlerin gözetilmediğini kaydetti. Tosu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin tek bir dili esas alıyor. Mesela Türkiye’de Türkçeden sonra en yaygın kullanılan dil Kürtçe ama buna dair en ufak bir şey yok. Alevilere, gayrimüslimlere dair hiçbir şey yok. Esasında AKP’nin eğitim felsefesini de bildiğimiz için karşıyız.”

'Tüm toplumu ilgilendiriyor'

Eğitim müfredatının önemine değinen ve müfredatın toplumu şekillendirdiğinin altını çizen Tosu, ilkokuldan liseye kadar çocukların bu müfredatla büyüyeceğini ifade etti. Tosu, sözlerini şöyle noktaladı: “İktidar, ulaşmak istediği insan tipini yaratmaya dönük bir müfredat oluşturmuştur. Burada yaratılmak istenen birey sorgulamayan, sormayan, itiraz etmeyen, kaderine razı olan bir tiptir. Burada bireyler hem inancına bağlı olacak hem de sömürüye açık olacak. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bu geleceğimiz açısından son derece de önemlidir. Sadece öğretmenleri ilgilendiren bir mesele de değildir. Tüm toplumu ilgilendiriyor. Bundan dolayı ortak mücadele ve ortak bir anlayış geliştirmeliyiz.  Biz bu mücadeleyi toplumsal kesimleri de dahil ederek, sürdüreceğiz.”

Editör: Haber Merkezi