İHD Urfa Şubesi Eşbaşkanı Mustafa Vefa, Aksem’in yaşamını yitirmesi, atış talim yerleri mevzuatı ve yaşanan benzer olaylarda yaşanan ölümler sonrası yargılama sürecini değerlendirdi. Urfa'nın merkez Eyyübiye ilçesine bağlı Micit (Çalışkan) Mahallesi’nde, 24 Mart’ta özel harekat polislerinin atış talimi yaptığı alanda 16 yaşındaki Muharrem Aksem, ölü bulunması sonrası benzer olaylarda yaşanan ölümleri tekrar gündeme getirdi. Konuyu TBMM’ye taşıyan milletvekilleri, Aksem’in ölümünü İçişler Bakanlığı’na sordu. Mezopotamya Ajansı’na konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şubesi Eşbaşkanı Mustafa Vefa, ise İHD Diyarbakır Şubesi’nin raporlarına değinerek 2011-2021 tarihleri arasında tespit edilebilen mayın ve patlayıcı nedeniyle çocuk ölümlerinin 228 olduğunu hatırlattı. “Tedbir alınmamışsa sorumlular cezalandırılmalı” Aksem’in ölümü ile birlikte tekrar gündeme gelen bölge illerinde askeri atıış alanları ve sahipsiz mühimmatların neden olduğu ihlal ve ölümleri değerlendiren Vefa şunları söyledi: “Aksem yaşamını yitiren ilk kişi değil. Bu savaş hali devam ederse, maalesef son kişi de olmayacak. Türkiye'nin taraf olduğu birçok uluslararası sözleşme var. Devletin tüm insanlara güvenli yaşama alanları sunma zorunluluğu var. Bir çocuk evinin yanında hayatını kaybediyorsa, devlet tedbir almamışsa sorumluların cezalandırılması gerekiyor. “228 çocuğun ölümüne neden olan kişiler hesap vermiş olsaydı, Aksem bugün yaşıyor olacaktı” 228 çocuğun yaşamını yitirmesinde sorumlu olan kişiler cezasızlık ile karşılaşmayıp yargı önünde hesap vermiş olsaydı, bugün Muharrem hayatını kaybetmemiş olacaktı. Bu olayların failleri, kusurlu davranışları ve sorumluluklarını yerine getirmedikleri zaman yargılanmayacakları hissiyatına sahip. Cezasızlık zırhı, bu hissiyata neden oluyor. “O bölgenin tamamı tel örgüleri ile çevrilmiş olması gerekiyordu” Açık ya da yarı açık alanlarda bulunan atış talim eğitim alanları güvenlik çemberine alınması gerekiyor. Kırmızı bayrak olarak tanımlanan, insanların o alanda askeri eğitim yapıldığını anlaması için bölgenin çevresine bayraklar dikilmesi gerek. Eğer alan geçici olarak kullanılmıyorsa –ki Valilik açıklamasında ‘2005 yılından bu yana kullanılıyor’ dedi- o bölgenin çevresinin tamamen tel örgüler ile kapatılması gerekiyor. Geçici olmayan bir alanda neden tel örgü çekilmemiş, ya da koruyucu önlemler alınmamış. Geçici olarak kullanılan bir alan olsa bile o bölgeye yakın yerleşim yerlerine eğitim yapılacağı konusunda bilgilendirme yapılması gerekiyor. Mahalle sakinleri ile yaptığımız görüşmelere göre bu yönde herhangi bir bilgilendirme yapılmamış. "Yaşam hakkı ihlali olmasın diye bunun peşini bırakmayacağız" Bölge kolluk güçlerine tesis edilmiş. Soruşturmanın titiz bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Olayda sorumluluğu olabilecek kişilerin soruşturmadan uzak tutulması gerekir. Tarafsız ve hakkaniyetli bir soruşturma yapılması gerekiyor. Gerekli tedbirlerin alınmaması bir çocuğun ölümüne neden oldu. Bu ölüme sebep olan kişilerin cezalandırılması gerekiyor. Başka kişilerin yaşamını yitirmemesi için bunu sağlamak zorundayız. Yetkililer bu tarz tedbirsizlikleri gidermek zorunda. Yaşam hakkı ihlali olmasın diye bunun peşini bırakmayacağız.”