Zelal Sinayiç/ÖZEL HABER
Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde bulunan Dörtyolda yıllardır hamallık yaparak geçimini sağlayan 57 yaşındaki Ahmet Önder 1994 yılında yemin töreni öncesi askerlikten firar ettiği için ‘vatandaşlıktan’ çıkarıldı. Tüm girişimleri sonuçsuz kalan Önder, Diyarbakır’da bir kez daha seslendi.
Önder’in hikayesi 1994 yılında askere gitmesiyle başlıyor. Önder, henüz 6 günlük asker iken ailesinin geçimi için firar ediyor. Bakanlar Kurulu’nun 31/03/1994 gün ve 1994/5469 sayılı kararı ile askerlik hizmetini yapmadığı için ‘vatandaşlıktan’ çıkarılan Önder, bu durumu ise 2012 yılında eşinin boşanma isteği sonrası öğreniyor.
Yaşamı ‘belgesel filme’ konu olan Önder, çeşitli tarihlerde girdiği cezaevlerinde toplamda 15 yıl yatıyor. Hayatındaki tüm olumsuzluklara mücadele eden önder en son cezaevinden çıktığında ise eşi kendisinden boşanmak için dava açıyor. Mahkemede ‘vatandaşlıktan’ çıkarıldığını öğrenen Önder’in artık ‘kimlik’ mücadelesi vermeye başlıyor.
Hamallık yaparak 4 çocuk büyüten Önder, 2012 yılında başlattığı mücadelesini 29 Mart 2017 tarihinde yaptığı başvuru sonrasında aldığı “Vatansız” belgesiyle mülteci statüsünde yaşamına devam etti. Ancak bu durumu onun iş bulma noktasında en çok zorlayan engellerden biri oldu.
Diyarbakır Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü tarafından kendisine verilen belgedeki ‘Vatansız’ uyruklu yaşamına devam eden Önder’in yaklaşık 12 yıllık mücadelesi yerelden ulusala, ulusaldan uluslararası medyaya konu oldu. Öyle ki Gazeteci Veysi Polat tarafından Önder’in yaşamı bir belgesel filme alındı.
Gündeme geldiği yıllarda Diyarbakır Barosu Önder’i buldu ve kimlik alabilmesi için yasal başvurularda bulundu. Yasal olarak askerlikten firarın ‘vatandaşlıktan’ çıkarılma gerekçesi olamayacağını belirten Baro’nun başvurusu, ‘Bakanlık takdirine’ bırakılarak reddedilmiş.
Sokakta bir röportajımız sırasında mikrofonumuza konuşan Önder, hala kendisine kimlik verilmediğini söylüyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesleniyor.
“Yaşar yaşamaz benim” diyen Önder, mikrofonumuz aracılığıyla bir kez daha şu sözlerle seslendi:
“3 aylık evliydim askere gittiğimde. 6 günlük asker iken firar ettim. Çünkü çocuklarıma bakacak kimse yoktu. Sayın Cumhurbaşkanı’ndan rica ediyorum. Kimliğimi istiyorum. Askerlik ise askerliğimi de yaparım. Ama kimse kapımı çalmıyor. 10’dan fazla başvur yaptım. Baro avukatları devrededir. Valiliğe gidiyorum kapısını bana açmıyor. Yaşayan bir ölüyüz.
‘Yaşar yaşamaz’ benim işte. Benim derdime bir çare bulsunlar. Kimliğim var ama vatandaşlıktan çıkarmışlar. Kimliksiz sürünüyorum. Başvurduğum yer kalmadı. Bakanlığa gidiyor reddediliyor.
Her yerde haberlere konu oldum. Ama bizi gören yok. Sürünüyoruz. Beni bu hale koyanlar utansın. Başka ne diyebilirim ki?”
