İzmir’den Hatay’a gelerek depremzede kadınlara ücretsiz sağlık hizmeti veren Dr. Abdullah Önen, Sağlık Bakanlığı’nın izin vermesi halinde gönüllü birçok doktorun kente gelebileceğini aktardı. Maraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin etkilediği kentlerde sağlık hizmetleri durma noktasında geldi. Hastane ve sağlık ocaklarının binalarında ağır hasarlar meydana gelirken, sahra hastaneleri ya da az hasarlı hastanelerde sağlık hizmetleri veriliyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi çok sayıda gönüllü sağlık emekçisi de depremin ilk gününden bu yana depremzedelerin yaralarını sarmak için canla başla çalışıyor. Depremde en çok yıkımın yaşandığı Hatay’ın Antakya ilçesinde de sağlık hizmeti büyük oranda gönüllü sağlıkçılar tarafından veriliyor. Ağır hastalıkları olan yurttaşlar ise çevre kentlerin yolunu tutuyor. Özellikle hamile kadınlar, sağlık hizmetine ulaşamadıkları için büyük zorluk yaşıyor. Kentte hamile kadınlara sağlık hizmeti sunan tek yer Özel Mozaik Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi. Birçok çalışanı depremzede olan hastanede, hamile ve acil tedavi gerektiren sağlık sorunları olan kadınlara ücretsiz sağlık hizmeti veriliyor. Farklı kentlerden gelen bazı doktorlar da burada sağlık hizmeti sunuyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Abdullah Önen de bu isimlerden biri. 25 Şubat’tan bu yana gönüllü sağlık hizmeti veren Dr. Önen, depremin ilk günlerinde Hatay’a gelmek için İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'ne başvurduğu ancak talebine olumlu yanıt verilmediğini ifade etti. Whatsap gruplarında acil doktor ihtiyacı çağrılarını görünce Hatay’a geldiğini aktaran Önen, “Burası Antakya'nın ayakta kalan tek hastanesi. İlk geldiğimde bir kadın doğumcu arkadaş vardı. Buranın sahiplerinden Vahap bey (Vahap Döş) çok yoğun bir şekilde çalışıyordu. Sonra beraber çalışmaya başladık. Burası personel eksikliği yüzünden doğum, sezaryen ve acil vakaları alamıyordu. Gelir gelmez buna yönelik çalışmalar başlattık. Gönüllü birçok anastezi uzmanı, anestezi teknikseni, hemşire bulduk” diye konuştu. İl Sağlık Müdürlüğü’nün ilk başlarda bu duruma sıcak bakmadığını ifade eden Önen, “Gönüllü olduğumuz, görevlendirme olmadığı için sıcak bakmadı. Sonrasında bürokrasiyi araya koyarak, bu sorunu aştık. 2 gündür tüm acil doğumları, sezaryenleri almaya başladık. Hala yoğun bir şekilde devam ediyoruz. 2 kişi günde 80-100 hastaya bakıyoruz. Bunların yüzde 90-95'i hamile kadınlar. Bunlar -şanslıysa eğer- çadırlarda kalıyorlar maalesef” diye konuştu. Günlerdir hekimlere ulaşamayan hamile kadınların olduğunu söyleyen Önen, bu nedenle bazı kadınların düşük yaptığını kaydetti. Kente gelmek isteyen çok sayıda sağlık arkadaşlarının olduğunu dile getiren Önen, önümüzdeki günlerde bazı hekimlerin de gönüllü çalışmalara dahil olacağını belirtti. Kentte sağlık alanında yaşanan sorunları “kaos” olarak nitelendiren Önen, şunları söyledi: “Bu kaosun tek nedeni Sağlık Bakanlığı'nın tek başına, tek organizatör olmak istemesi. Bunu da sadece kendi personeliyle yapmaya çalışmasından dolayı bir kaos oldu. Binlerce sağlık çalışanı, doktor ve gönüllü varken burada personel sıkıntısı yaşamak çok acı. Aslında baştan izin verilseydi burada metrekareye bir sağlıkçı düşerdi. Hala da düşebilir. Ama Sağlık Bakanlığı maalesef bunun önündeki en büyük engel” ifadelerini kullandı. (MA)