Ağır hasarlı binaya az hasarlı raporu verilerek 18 gün boyunca yerleşime açık tutuldu. Bina sakinleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile anlaşmalı olduğunu iddia ettikleri özel bir mühendislik firmasına 64 bin TL ödeyerek yeni bir rapor istedi. Maraş merkezli depremden etkilenen kentler arasında bulunan Diyarbakır’da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü hasar tespit çalışmalarını tamamladı. Yapılan hasar tespit çalışmalarına göre, kentte 159 bin 832 binadan 152 bin 937’sinde hasar tespit çalışması yapıldı, 6 bin 895 binada ise kilitli olmaları nedeniyle inceleme yapılmadı. 22 binanın yıkıldığı kentte, 66’sı acil yıkılması gereken bina, 3 bin 252 binanın ağır, 2 bin 828’nin orta, 32 bin 652 binanın az hasarlı olduğu tespit edildi. Ancak hasar tespit tamamlanmasına rağmen ortaya çıkan çelişkili raporlar, yapılan hasar tespit çalışmasının güvenilirliği konusunda kuşku yaratıyor. Ortaya çıkan güvensizliğin, bazı mühendislik firmaları tarafından yüklü miktarlardaki ücret karşılığında detaylı hasar tespit raporu düzenleme vaadi, raporların "bir rant alanı yaratmak için bilinçli bir şekilde çelişkili verildiği" kuşkusunu akıllara getiriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün kuşkulu raporlardan biri Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesi Dağkapı Semti'nde bulunan Aslan Apartmanı'na verildi. Önce az hasarlı raporu verilen binada, bina sakinleri 18 gün geçirdi. Müdürlük, ardından binaya orta hasarlı raporu, en son ise ağır hasarlı raporu verdi. 54 dairelik binadan, evlerden eşyaların çıkarılmasına müsaade edilmeden bina sakinleri çıkarıldı. Bina sakinleri, 3 farklı rapor nedeniyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Diyarbakır İl Müdürlüğü ile anlaşmalı olduğunu iddia ettikleri özel bir mühendislik firmasından daire başı bin 200 TL, toplamda ise 64 bin 800 TL'ye yeni bir rapor talep etti. Bina sakinlerinden Medeni Kızılkaya, depremden sonra yapılan hasar tespit çalışmalarında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Diyarbakır İl Müdürlüğünce yapılan hasar tespit çalışmalarında binalarına az hasarlı, daha sonraki hasar tespitte orta hasarlı, en son yapılan incelemede ise binalarına ağır hasarlı raporu verildiğini söyledi. Binanın mühürlendiğini ve girişinin yasaklandığını belirten Kızılkaya, "Az hasarlı raporu verildiği için 18 gün boyunca biz evde kaldık. 19'uncu günde saat 09.00'da gelip bize ağır hasarlı raporu verdiler, aynı gün polis saat 14.00 gelip evleri boşaltarak binayı mühürledi. Eşyalarımızın hepsi içerde, bize ne eşyamızı veriyorlar ne de binaya girişimizi kabul ediyorlar." ifadelerini kullandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Diyarbakır İl Müdürlüğünün anlaşmalı olduğunu iddia ettiği özel bir mühendislik firmasından hasar tespit için yeni bir rapor düzenlenmesi için anlaştıklarını dile getiren Kızılkaya, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının kurmuş olduğu, yani onlarla anlaşmalı olan bir firmadan yeniden ücretli olarak bir analiz raporunu istedik. Bu analiz raporunu bekleyeceğiz, onlar bize ne derse öyle hareket edeceğiz. Binada 54 daire var. Her daire bin 200 TL. Yaklaşık 60 bin lira vereceğiz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, daha önce bu bize karot yapsaydı, biz bu parayı vermezdik. Çevre Şehircilik Bakanlığı gelip iki çekiç vurup gidiyor. Bir ölçüm yok, karot testi yok" diye konuştu. Kızılkaya'nın eşi Hacer Kızılkaya, "18 gün boyunca can güvenliğimiz yoktu. 18 gün boyunca 'Az hasarlı' dediler, sonra 'Ağır hasarlı' dediler. Hadi herkes kapı dışarı. Milyonlarca lira değerinde eşyamız var içeride. Devlet bize ne verecek. 5-10 bin lira ile ağzımızı mı bağlayacak?" diye tepki gösterdi. (MA)