Ali Vuranel/ÖZEL HABER

TÜİK’e göre ekim ayında tüketici enflasyonu yıllık bazda yüzde 60’ın üzerinde. Türk İş’in ekim ayında gıda enflasyonuna dair yayımladığı araştırmasına göre bu oran yüzde 84,29 olarak açıklandı.

Türk İş ile TÜİK’in verilerinin aksine Diyarbakır’da nabzını tuttuğumuz peynir esnafı fiyatların önceki yıla oranla yüzde 100’ün üzerine çıktığını ve bu tablodan dolayı yurttaşların peynir alımından vazgeçerek çökelek ile kırıntı peynire itildiğini aktardı.

Fiyatlar yüzde 100 arttı

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Peynir Pazarı’nda giderek artan peynir fiyatlarına ilişkin mikrofon uzattığımız bir yurttaş, önceki yıl 70 lira bandında satılan bir peynirin kilogram fiyatının şimdi 200 lira olduğunu belirtiyor.

“Yüzde yüzün üzerinde bir zam söz konusu. Bu nedenle alım gücü değişti. Dolayısıyla insanlar peynir alamaz oldu, 10 kilo almak yerini 4-5 kilo almak zorunda kalıyor.  20 kilo peynir 4 bin lira tutuyor. Bir emekli aldığı 7 bin 500 liralık maaş ile nasıl alsın? Kirası olsun, elektriği olsun hepsi çok fazla, asgari ücretle bir insan nasıl alsın. İnsanlar gelip gönlünce alışveriş yapamıyor. 200 lira çok fazla.”

peynir örgü

"Teneke teneke alanlar kiloya düştü"

Pazarda esnaflık yapan başka bir yurttaş ise “Yoğun olması gereken bu günler içeride şuan beş kişi var” şeklindeki sözleriyle iş profilini özetlemeye çalışıyor. Yurttaşların alım gücünün düştüğünü ifade eden esnaf yaşanan tabloyu şöyle değerlendiriyor:

“Eskiden teneke teneke alan insanlar şuan kilo ile alır oldu. Geçim zorlaştı, bir inşaat işçisi 500 lira aldığı bir yevmiyeyi gelip bir kilo peynir ve bir kilo zeytin alsa bir günü gidiyor. Bizim de kendi giderlerimiz var. Sigortamız var, yeme- içmemiz var. Bir de bizim sabit bir zam oranımız var. Yani peynir fiyatı 100 lira da olsa, 200 lira da olsa bizim kar oranımız kilo başına yüzde 5’dir."

"Biz artık çökelek yetiştiremiyoruz"

Yaşan fiyat artışı hem alıcıları hem de satıcıları zorlu bir sürece itiyor. Pazar esnafı bu tablonun karşısında devletin hamle yapması gerektiğini dile getiriyor.

“Ekonomi geniş bir aileli geçimini kaldıramıyor. Peynir son üç senedir her sene üzerine yüzde 100 üzerine eklenerek katlanıyor. Bölgede artık hayvancılık yapamıyor. Hayvancılığa destek bitti. Bölgede süt sayımız çok az. Buraların peynir dolu olması gerekirken 3-4 teneke ile bir günü idare etmeye çalışıyoruz. Bunun en temel nedeni, hayvancılığa destek yok, süte talep yok. Köyden alsak dahi aldığımız ürünleri vergilendirmek zorundayız.

peynir torak

Vergi de destek göremediğimiz gibi artış var

Peynir temel tüketim maddesiyken, şuan peynirimiz özel tüketim maddesine döndü. İnsanları maddi gücü yetemediğinden artık çökelek ve kırıntı dediğimiz peynirlere yöneldi. İnsanların artık peynir alamıyor. Biz artık çökelek yetiştiremiyoruz. Devlet bize teşvik versin, vergimizi azaltsın, elektrik desteği versin, biz fiyatları indirmeye hazırız. Vergi de destek göremediğimiz gibi artış var. Yüzde 1 olan vergimiz yüzde 8’e çıktı. Biz bir bataklıktayız, esnaf olarak nefes alamıyoruz. Biz yapamadığımız işi bırakır gideriz. Değiştiremeyenler de bırakıp gitsin. Yani yönetemiyorsa bırakmalı. Değişim şart.”

Antalya'dan Diyarbakır'a peynir almaya geldi

Peynir fiyatlarında bölgesel bir değişikliğin de olduğuna dikkat çeken bir yurttaş, Antalya’dan Diyarbakır’a peynir almak için geldiğini söylüyor ve bunun gerekçesini ise şöyle anlatıyor:

“Ben Antalya’dan geliyorum oradaki fiyatlarla karşılaştırdığımız zaman burası uygun geliyor.  Her yıl buraya gelir bu peynirlerden alırım. Ben bu yörenin insanı olduğum için bu alışkanlıklarımızdan kopamıyoruz. Geçen sene 25-20’şer kilo alırken şu an 5-6’şar kilo alıyorum. Biz artık doyumluk değil tadımlık alıyoruz.”

Çayda hasat başladı, fiyat belli değil Çayda hasat başladı, fiyat belli değil

"Ürünlerimizin yüzde 80’ini şehir dışına satıyoruz"

Şehir dışından gelen alıcıları sorduğumuz pazar esnafı, durumu bölgesel eşitsizliğe bağlıyor ve şöyle ekliyor:

“Burası batıya göre çok uygun, fakat bölge için çok pahalı. Buradaki insanlar zaten kışlık peynirini kendisi yapıyor, dolayısıyla ürünlerimizin yüzde 80’ini şehir dışına satıyoruz.”

"İnsanlar doğal ürüne ulaşamadığı için endüstriyel ürünlere yöneliyor"

İnsanları doğal ürünler alamadığı için endüstriyel ürünlere yönelmesinin sağlık açısından problemler yarattığının aktaran başka bir pazarcı da, “İnsanlar doğal ürüne ulaşamadığı için endüstriyel ürünlere yöneliyor.  Bu ürünler daha çok kalitesiz ürünler. Marketlerde ki ürünlerin fiyatları daha ucuz geliyor. İçerisinde neyin olduğu belli olmayan bu ürünler çok sağlıksız ürünler. Hepsinin içerisinde katkı ve kimyasal maddeler bulunuyor” diyor.

"Nefes alamaz olduk"

Ülkedeki gıda enflasyonunun tersine reelde tablonun farklı olduğunu vurgulayan esnaflar, “İnsanın yükü çok ağırlaştır, zamlar yüzünden insan nefes alamaz oldu.  Her sabah uyandığımızda bir zam ile karşı karşıya kalıyoruz” ifadelerini kullanıyor.

Editör: Ali Abbas Yılmaz