“Bu nedir” sorusu, bir tanımı gerektirir. Hani bir kavramı özel ve değişmez nitelikleriyle, anahtar sözcüklerle belirtme cümlesine çağrıdır bu soru cümlesi. Peki, şiir nedir?

Söze, şiirin reçetesinin hiç olmadığını ve olamayacağını belirterek başlayayım. Tanım yapmak isteyen ya da yapan insan sayısınca şiir tanımı olabilir. Her tanımı da dile getirdiği ya da getir(e)mediği özellikler olur. Hani her genellemenin içinde dile gelmeyen istisnalar olduğu gibi!

Peki, sahi şiir nedir? Benim kendi şiirime ilişkin tanım yapmam en doğrusudur. Şiir, şair ruhumun akustiği olan bir dile dökülüşüdür. Dilin inceliği kadar, taşınılan yükün de inceliği benim için önemlidir. Yıllardan beri söylüyorum: Şiir, yüreğimin topoğrafyasıdır; yalansız, ruhsal kimliğidir. Onun için şiiri, sadece bir dil sorunu olarak görmüyorum. Benim şiirim, yüreğimin püskürdüğü lavlarla yazılır. Onun için şiirde sıcaklık ve sahicilik önemlidir benim için. Çünkü şiir, yürekten söylenenlerin yüreklere taşınmasıdır! Sahtelik kaldırmaz kalıcı şiirler. Sahici şiirler, kahkahalar içtenliğini ve gözyaşları sıcaklığını taşır!

Aydin Alp Panel Imza

ŞAİRİN SEÇİMİ

Eylüldü

Taşkın bir korku seli

Boyumuzu aşıyordu

Boğuyordu insanlığı

Ansız ve amansız bir baskındı

Beyaz bayraklar çekilmişti burçlara

Selamsız sabahsız bir ricattı!

Bir ben mi kalmıştım ortalıkta?

Dünya başıma yıkılmıştı!

Korkuya yenilmedim ben!

Ve asla ödün vermedim!

Profesyonel

Geri zekâlılığımdan

Vazgeçmedim!

Egemenlerin yanında olmadım ben!

Tasmalılar da uzak dursunlar benden

Hayatım boyunca mağdurların yanında

Mezarım bile uzak olsun zalimlerden!

Haramzadelerle birlikte olmam!

Ben, yitirenleri seçmiş şairim

Yoksulların safında ve yok sayılan

Ve yapayalnız bilenmeyi yeğledim!

***

Devlet zaten organizatör

Ruhu olanlara tahammülü yok!

Örgütler ve cemaatlerin de

Şairim

Özgürlük delisiyim ya!

Hepsi de diş biliyorlar bana!

Benim de onlara tahammülüm yok!

Benden uzak olsunlar da

Varsın Mısır’a sultan olsunlar!

Ah, bir de çevremdekiler!

Onlar, hepsinden de beter!

Böylesi bir ilgiyi Yarabbim!

Nasıl elde ettim ben?

***

Hani burnumun dikine dikine!

Hani dövüş horozu gibiyim ya!

Devleti

Örgütleri

Tarikatları anladım da

Emek verdiklerime ne demeli?

Kimin tavuğuna kışt dedim ben?

İyilik etmek bu kadar mı kötü?

Ben Aydın Alp’im

Evet, herkes kendince yaşar!

Ey koltuklara gömülenler!

Ey güce ve paraya tapanlar!

Ve alçak Brütüs’ler,

Ve içi hain Antonio Salieri

Ve Beko Ewan’lar!

Sizin de cehenneme kadar yolunuz var!

AYDIN ALP Mart 2022

ŞİİR GERİLLASI / J&J YAYINLARI / ARALIK 2023

Şairler, yaşamla sınanmış bir yürek taşırlar. Yaşamla bağı olmayan ürünler, şiir diye adlandırılamaz! Böylesi bir tavır, olsa olsa kendini kandırmadır. Yaşamadığın ya da yaşamışçasına duyumsamadığın bir şeyi hakkıyla yazamazsın ki okuyucuya duyumsatabilesin! İnandırıcılık, sahicilik önemlidir. Yürekten duyabildiklerin, yüreklere ulaşabilir.

Şairlerin, başkalarının acılarına ve sevinçlerine kulak kesilen bir ruhları ve kişilikleri vardır ve öyle de olmalıdır. Ve şairler, herkesin konuştuğu dilden kendilerine özgü bir dil yaratırlar. Ve yarattıkları şiir diliyle de sözün ayaklarını yerden keserler! İşte şiir, taşkın duyguların taşıyıcısı bir dildir. Ve şiir, kahkahalar kadar sesli ve gözyaşları kadar usul konuşur! Bana göre sanat, bir iyilik duygusudur! Peki, egemenlerin inisiyatifinde olan, ırkçı ve bağnaz ürünler neyin nesidir? İnsanlığın özgürlüğünden yana olmayan hiçbir ürün, geleceğin sanatında yer almayacak! Halkların özgürlüğünden, eşitliğinden ve insanlığın daha doyumlu yaşama ideallerinden yana olmayan hiçbir ürün, insanlığın ömrüne tanıklık edemeyecek! Gelecek, özgürlüklerden yana ve özgür ruhlu insanlarındır çünkü! Sanat, ölüme karşı bir hayat çığlığıdır ve güzelliklere bir çağrıdır. Sanat, ilkelliğe ve zulme bir başkaldırıdır ve alçaklığın vanasını kapama eylemidir!

Şiir, büyüden boy verdi ve geleceğin büyülü ürpertilere yükselen basamaklarıdır! Şiir okuyucuları,  bu basamaklarla irtifa kazanır. İnsanlığın göğüne; inceliğe, mertliğe bu basamaklarla yükselir! Ruh, böyle zenginleşir! Yaşam, böyle güzelleşir!

Sanat, her zaman yumuşak görünür. Hiç de öyle değil. Sertliğin estetiğine sahiptir o! Ayrı bir gelişkinliğin, ayrı bir düzlemin, ayrı bir sistemin kararlılığını taşıdığından bilmeyenler için aldatıcılığı bundandır!

Edebiyat dili etkileyici bir anlatımdır. Ve şiir de insanlığın kaderini paylaşmıştır ilkelliğe, sömürüye, şiddete, bencilliğe, ırkçılığa, fanatizme ve sevgisizliğe başkaldırıdır!

NOT: 17-18-19 Mayıs Cuma, Cumartesi, Pazar günleri MARDİN BARO’SU/KİTAP FUARI’ndayım. İmza Günü etkinliğimize okuyucular davetlidir. Sevgiler, saygılar…

AYDIN ALP