“Canı yanan sabretsin; can yakan da yanacağı günü beklesin.”

Bir avuç mutluluk için özür dilemeyi ve teşekkür etmeyi öğren artık... Sen yüzünde gülümsemeler yüreğinde mutluluklar hakkediyorsun ey güzel kardeşim... Çünkü sen alemin en değerlisisin... Ve sen kalbinde affetikçe küçülmezsin aksine büyürsün. Hafifler kalbin ve güçlenir...

Sen haklı olduğunu zannediyorsun değil mi?

Karşı tarafa ağzının payını da verdim ohhhh. Ezdim yerin dibine soktum laflarımla ohhh ne güzel... Korktu cevap veremedi değil mi?' Tek kelime bile edemedi. Neden mi? Çünkü haksız... şimdi bir kahve yap afiyetle iç muzaffer komutanlar gibi... Zaferin adı benim... Ben güçlüyüm, herkesi ezerim. Hem de böcek gibi...

Ama hep sustu, korkudan değil mi?

Ya öyle değilse... Nasıl yani?

Ya Allah için seninle barışmaya geldiyse

Ya seni sevdiği içinse.

Ya haklı olmasına rağmen senin gazını almak için sustuysa. Ya seni dost bildiyse, kardeş bildiyse.

Yahut senin o eski asil insan olmadığını gerçek yüzünü gördüyse. Bunun şokunu yaşadıysa. Düşmana ihtiyacı olmadığını gördüyse senin gibi arkadaşı varken.

Sen de Biliyorsun ki haksız olan sensin. Hem de yerden göğe kadar ve her kademede, her basamakta...

Ama sen pişman olma yaptıklarından....??? Arayıp özür dileme gururundan. Teşekkür etme ve özür dileme özürlüsün sen... Kendi kendini kandır... Kandırmaya devam et... İnadından vazgeçme, ben haklıyım de... Bu inadından ne olacak biliyor musun?

Kendini kendini yiyecekesin...

Allah öyle bir vicdan vermiş ki doğrudan şaşmaz.' Her ne olursan ol.

İster hırsız...

İster katil...

İster şizofrenik...

İstersen de ruh hastası ol...

Sadece kendini belli bir süre ben haklıyım ile kandırabilirsin...!!!

Sonra ne mi olacak....???

Vicdanın sızlamaya başlayacak... Rüyalar, kabuslar ve karabsanlar göreceksin. Çoğu zaman uyuyamayacaksın. Uyuduğunda uyanamayacaksın. Kan ter içinde uyanacaksın, her gözünü kapattığında...

İki yol var önünde kalk ve hemen özür dile. Teşekkür et ona sana hakkı gösterdiği için... Ya da git yüzüne yüzüne hakkını helal'' et, tövbe de istiğfar çek... Ama yok sen ben haklıyım deme devamkeeee...

Sonra ne olacak... Bilinçaltı seninle oyunlar oynayacak. O mutsuz rüyalardan sonra... Yetmedi, çevrendekiler söyleyecek. Yetmedi, doğa fısıldayacak kulağına... ve en sonunda ruhunun, aklının kabul etmediği bedenine ağır gelecek gerçekler. Akciğer, karaciğer, kalp ve bağırsaklar sinyaller verecek. Bağıra bağıra seslerini sana duyurmaya çalışacaklar...

Ve iki yol kalacak önünde !!!

Ya şizofrenik bir ruh hastası olacaksın, sürekli ben haklı değil miyim diyerek göğsünü gere gere gezen...

Ya da bedeninde bilumum hastalıkların ortaya çıktığı mutsuz bir negatiflik abidesi olacaksın...

Ne mi zannediyorsun yoksa mutlu olacağını mı

Sanma

Zannetme

Hakkın

Ve vicdanın ibresi halktan halktan ve doğrudan şaşmaz...