Zifiri karanlıklara gömülüyoruz. Taşlaştık artık fosilleşiyoruz. Su bile durduğu yerde çürür. Yok oluyoruz. Mutlak yenilenmek gerekir, mutlak değişmek! Üstelik “kurtulmak yok tek başına; ya hepimiz ya hiçbirimiz!”

Hiçbir toplum homojen değil, olması da gerekmiyor. Bizim toplum ise alt üst olmuş. Metropollerimizde bile 21. yüzyılın insanlarıyla mağarada yaşamak isteyen insanlar iç içe! Yoksul, yoksun, uyumsuz ve cehaletin batağında insanlar çığ gibi çoğalıyor. Bazı insan kılıklı yaratıklar, ilkel koşullarda yaşamak ister. İşte IŞİD misali yaratıkların varlık nedeni de böylesi çöküntülerdir. Önceki yüzyılda egemenlerin konaklarına kendilerini zincirleyip gelenlere, biz efendimizin köpekleriyiz diye havlayanlar vardı! İnsanlar engizisyona tutulmaya görsün, düşüşün dibi yoktur. Nazizm; böyle boy verdi, dünyayı böyle ateşe verdi!

YAŞAM ÖRGÜNLEŞİRKEN

Karanlık, bölgeye dikiyor gözlerini

Tabular diriliyor

Sürülüyor köyler, kentlere

Martılar, çöplüklerde

Masumiyet yitiriyor kutsiyetini

Yırtıcılık, örgünleşiyor

Çıkar, bir ölümcül hastalık

Domuzuna büyüyor

Etik, estetik hak getire

Varsa yoksa para

İdeolojiler can çekişiyor

Din, bayrak dikiyor burçlara

Uzaya yükselirken teknoloji

Sınıfların siluetleri silikleşiyor

İnsanlar çoğaldıkça küçülüyor

Tekeller ölümcül büyüyor

Kanı çekiliyor özgürlüklerin

“Demokrasi” denilen dilber genelevinde

Sanatsa kendisi olamayanların ellerinde

Bir maskara ve göz boyama oyununda

Benim ise şiirlerimde gözyaşı ve kahkaha

Ve tora…tora…tora

AYDIN ALP

TUFANLARDA ARTAKALAN ( J&J YAYINLARI 2015 )

Depremle yıkılan şehirlerimizin enkazı altında kaldık. Ölenler, kefenli kefensiz gömüldü! Biz yaşayanların ruhları, daha da enkaz altında! Bu travma, bugünden yarına da geçmez!

Ekonomik çöküntü de çok derin! Düzen, enkaz altında kaldı!

Yenilemek ve yenilenmek ve üretim seferberliğine başlamak gerekir! Bazı kesimler böyle bir niyet taşısa da böyle bir bilinç ve örgütlenme yok ne yazık ki! Şimdi baskın olan tavır, gerçekleri ateşe vermek!

Yokluktan ve yoksunluktan, özgürlük ve eşitlikten kimseler söz etmesin isteniyor! Gerçeklerin üzeri, kurşunla örtülmek isteniyor!

Bilimi referans almış, sanayisini kurmuş, özgürlüklerini pekiştirmiş ülkelerin vızır vızır geçtiği bu uluslararası yolda, biz köy meydanında salına salına yürüme alışkanlığı içindeyiz.

Toplumumuzun gelişimini durduran, darbelerdir. Ve darbeler sonrasında toplumun üzerine saldırtılan, çağdışı organizasyonlardır!

Kanlı canlı toplumların, cicili biçili insanlarının boy gösterdiği hayat podyumunda biz, toplum olarak boynu bükük duruyoruz!

Mağara zihniyetli, mağara kılıklı, organizeli bir kötülüğün pençesinde kıvranıyoruz! İnsanların özgürlüğünü tümden yok etmeyi, kadınları eve kapatmayı, çocuklara bile tecavüz etmeyi savunan lanetliler var! Kımız içilen çadırlarda ya da deve sidiği içilen mağaralarda yaşamayı dayatan pudra şekerli soyguncular, cirit atıyor ortalıkta!

Köylerden göçertildiğimiz o şehirleşmemiş şehirler, başımıza çöktü! Üstelik uzmanların eli kulağında dediği depremler, Allah göstermesin, hangi şehrimizde olsa sonuç değişmeyecek!

Yaşadığımız yerler mezarlık yerine dönüşmüş! Kâr hırsıyla gözü dönmüş rantçıların halen de içi soğumamış! Rantçıların borusu halen de ötüyor!

Bilim, sanat, felsefe; müzik tiyatro, dans; resim galerileri, söyleşiler, imza günleri… Bakın bu ışıltılı sözcükler, bize artık abes geliyor! Hani ekmek yoktur yemeye, atla gidiyor gezmeye havasına girdik! Kahkaha seslerini duyamaz olduk! Gülme bir yana, gülümsemeyi bile yadırgar olduk! Toplumumuzun standartları çok düştü! Diplere çekiliyoruz!

İnsanlarımız işsiz, aç, açıkta ve geleceksiz… Değerlerimizi bir bir yitiriyoruz. Kutsallarımız bile maske olarak kullanılıyor! Karanlık, koyulaşıyor!

Eskiden ramazanlarda cambazlar ip üzerinde yürürdü! Şimdikiler, uçan halılarla turluyorlar!

Seccadeye bak, seccadeye bak lafı; bana bir şeyler çağrıştırıyor; ama ne?

Gün ışıyor, şafak sökmek üzere!

NOT: Hayırlı ramazanlar diliyorum. Korkusuz, yalansız, onurlu ve mertçe bir hayat diliyorum. Barış, huzur ve refah içinde, herkesin işinde gücünde ve kendisi olduğu, özgür bir hayat diliyorum. Bu da benim ramazan duam olsun. Sevgiler, saygılarımla…

AYDIN ALP