Prof. Dr. Aziz Yağan, cemevlerinin Alevi inancındaki yeri ve ceme katılım kriterleri üzerine yaptığı yazılı açıklamada, “Alevi olmayanlar deyişlerimizin ve cemlerimizin dinsel olduğunu unutmamalıdır… Deyişlerimizin inancımızın sözel ve ezgisel bir akışı olduğunu, semahın bir dans değil matem olduğu bilinmelidir” dedi. Diyarbakır Cemevi'nde Hızır Cemi Son süreçte Alevi kurumlarına ve Cemevlerine yönelik olumsuz yaklaşımlara, cemevlerinin ticarethane olarak görülmesi ve cemevlerine gelen yüksek faturalar, kesilen cezalar eklendi. Cemevlerini Alevilerin ibadethanesi olarak görmek istemeyen yaklaşımlara en son Düzgün Baba Cemevi Başkanına yönelik tehdide varan açıklamalar eklendi. Hızır Cemi Diyarbakır Prof. Dr. Aziz Yağan, cemevlerinin Alevi inancındaki yeri ve ceme katılım konusunda yazılı açıklamada bulundu. Prof. Dr. Yağan, “Ceme sadece Aleviler katılabilir” başlıklı açıklaması şöyle: “Cemevleri Alevilerin yani Kızılbaşların ibadetlerini yaptıkları mekanlardır. Her dinde olduğu gibi Aleviliğin de kuralları, gelenekleri vardır. Alevilikte de yaşamın kendisi ibadettir. Cemevinde yapılan her bir ritüel kilisede, camide ya da havrada yapılan ritüeller kadar ciddidir, zorunludur. Diyarbakır Cemevi Bir Müslüman, Hıristiyan ya da Budistin dinsel mekanlarına ve ritüellerine beklediği saygının benzerini bizim inancımıza, mekanlarımıza, inancımızın gereklerine ve ritüellerimize de beklememiz gayet doğaldır. Biz Aleviler müzik dinlemek amacıyla pazar ayinlerinde kiliseye gitmiyorsak ya da egzersiz olsun diye günde bir vakit de olsa namaza katılmıyorsak, alevilerin ritüellerine de alevi olmayanlar benzer kabulle yaklaşmalıdır. Hızır Ceminde semah dönen canlar Alevi olmayan konuklar lokma törenine katılırken bir ibadethaneye geldiklerinin ayırdında olmalıdır. Lokmalarımız öylesine yenen yemekler olmadığı gibi, aşuremiz de tatlı niyetine yenen bir yiyecek değildir. Alevi olmayanlar deyişlerimizin ve cemlerimizin dinsel olduğunu unutmamalıdır. İslamiyetteki, Hıristiyanlıktaki, Yahudilikteki meseller, ilahiler ne ise anlatılarımız, deyişlerimiz, cemimiz de o kapsamdadır. Deyişlerimizin inancımızın sözel ve ezgisel bir akışı olduğunu, semahın bir dans değil matem olduğu bilinmelidir. Hızır Lokması Alevilerin lokma yemeğinin giderlerinin tamamını ya da bir kısmını alevi olmayan kişiler, resmi kurumlar, siyasi partiler karşılayamaz, lokma dağıtımında görev alamaz. Lokma yemeklerimizin ve aşuremizin bir başka dinin mensubunca karşılanması ve dağıtılması da biz alevileri huzursuz etmektedir. Başka dinlerden konuklarımız, devlet görevlileri, yerel yönetim temsilcileri ve siyasi parti temsilcileri lokma yemeğimize katılabilir ancak ceme katılmaları uygun değildir. Ceme alevi dışında katılım olursa, artık cem olarak nitelenemez. Analarımız, pirlerimiz alevi olmayanları cemden önce mekanı terk etmeye davet etmelidir. Alevi canlarımızdan biri ile evli olanlar bu kuralın dışındadır, istisnadır. Diyarbakır Cemevi Cemde görevli 12 kişiden biri olan gözcünün görevi sadece iç düzeni sağlamak değildir; ayrıca, mekana yaklaşan yabancıları gözlemek ve ceme katılması istenmeyen kişileri içeri almamaktır. Alevi toplumu binlerce yıldır süregelen yol’un gereklerini konuklarına kararlıca ve nazikçe anlatabilmelidir.” SUR AJANS