Bir varmış bir yokmuş
Cennet bir ülke varmış
Ve cehennemi yaşıyormuş
Ülkenin batısında insanlar yıllarca
Kandırılmış da kandırılmış
Bölünüp de yönetilen düzende
İnsanlar ha bire kışkırtılıyormuş
Doğu’da karlı dağlarda yürüyenler
‘Kart kurt sesi…’ çıkaran düşmanlarmış!
Ve bu insanlar öldürüldüğünde hem
Batı’dakiler “üç maymun’’u oynarlarmış!
İçlerinde bu duruma sevinenler bile varmış!
Güneş doğudan doğuyor diye birçokları
Güneşe de, Doğu’ya da düşmanmış
Ve derken zalimin biri bu ülkeyi kapmış
Herkesi de avuçları içine almış! |
(2)
Ve ülkeyi teslim alan bu zalim
Hırtın biriymiş ve ülkeye kral olmuş
Konuşuyormuş da konuşuyormuş
Konuşuyormuş da konuşuyormuş
Konuşuyormuş da konuşuyormuş
Gün yirmi dört saat
İstediğinde sarayın balkonuna çıkıyormuş ‘
Ulu Manituuuuuuuuuu tu tu tu!’ diyormuş
Ülkeyi soyup soğana çeviriyormuş!
(3)
Adabınca çorba bile içemeyecek biri
Bu ülkeye kral olmuş
Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş da
Bağırıyor da çağırıyormuş
Sıçrıyor da tepiniyormuş
Isıtılan sularda kurbağalar misali insanlar
Vırak da vırak, vırak da vırak!
Kral da konuşuyormuş da konuşuyormuş
Bütün meydanlarda
Bütün salonlarda
Bütün evlerde Yatak odaları da dahil
‘Sonuna kadar…’ diyormuş ‘
Bütün dünya…’ diyormuş
‘Güneşi de indireceğim’
Ayı da, yıldızları da…
Düşmanlar da düşmanlar …’ diyormuş
Soyup soğana çevirdiği ülkeyi
Sonra da yakıp yıkıyormuş
(4)
Şimdi ben bu kralın baktığı aynaya
Bakıp da kendini dev gördüğü aynaya
Şöyle bir okkalı tükürsem
Bu alçak, yüzünü mü temizler?
Aynayı mı yoksa?
Temizlenecek yüzü mü var ki dostlar?
Alçak da ha bire konuşuyormuş!
(İzin verin bu kadarcık da olsa kabalaşayım!)
AYDIN ALP 2 Mayıs 2016
AMED'İN KELEBEĞİ j&j yayınları 2018