Okuma - yazmanın giderek azaldığı günümüzde, Yazar Orhan Aksoy'un 5 kitap halinde derlediği öykü dizisinin, edebiyat dünyasına katkısı birçok yönüyle değerlendirilebilir. Burada öykülerin doğası ve insan eğitimi üzerindeki etkilerine değinmekte fayda vardır. Öyküler eğitimin toplumsal düzeyde olmadığı çağlardan günümüze kadar, yaşlıların küçük çocuklara anlattıkları olay ve hikayelerin, kuşaktan kuşağa eklentilerle aktarılarak günümüze ulaşan anlatılardır. Çoğunlukla hayal gücüyle kurgulanarak çağa ve döneme uygun belirlemelerle aktarılan öykülerin, en önemli toplumsal özelliği, gelişme çağındaki çocuklara toplumun temel prensip ve kuralların öğretilmesi, bu yönlü mesajların etkin bir şekilde yerine ulaştırılan bir eğitim aracı olarak işlev görmesidir.

İnsani erdemlerin, sosyal ve toplumsal değerlerin çoklukla işlendiği öyküler, çağdan çağa, anlatıcıdan anlatıcıya göre çok değişmekle beraber, hemen hemen tüm kültürlerde ortak bir çizgide günümüze kadar gelmiştir. Öykülerde iyilik ve erdemlerin ortak noktası olması çocukluktaki bu etkileşimin yaşam boyu sürmesi, öykücülüğün toplumsal eğitimdeki önemini ortaya koymaktadır. Yazarın ilk öyküsündeki (SIR) "Hatun Ana" figürü, insanın doğa ile ilişkisinde olması gerekeni, çarpıcı bir anlatımla kurgulamakta ve okuyucuya sunmaktadır. Doğal ortamda geyiklerle kurulan temasın öykü yaşındaki çocuklara derin bir doğa ve insan sevgisi aşıladığı - aşılayacağı açıktır. Bu bağlamda, insan ve doğa sevgisi, olması gerektiği gibi sürükleyici bir dil ile anlatılmış olması, beraberinde doğruluk, iyilik ve fedakarlık gibi erdemlerin işlenmiş olması anlatıya eğitici bir özellik katmaktadır.

Genel olarak,5 kitap halinde derlenmiş olan öyküler dizisinde, şiddet olgusu sıkça işlenmiş olmakla birlikte, erdem ve sosyal değerlerin (doğruluk, fedakarlık, kararlılık) öncelenerek öne çıkarılması anlatılara değer katmaktadır. Definecilik merakının etkin olduğu bu kurgusal anlatılar hayal gücünü geliştirmeye yönelik etkisi, akıcı bir üslup ile kaleme alınmış olması itibari ile öykü dizisini okunur kılmaktadır. "KARAR" başlıklı anlatıda define merakı, hayal gücü ve maceracılığa atıfta bulunurken, daha çok sevgi temelinde bir fedakarlık ve doğruluk olgusu anlatılmıştır. Kahramanlığın mayası olan sevgi ve onun güdülediği fedakarlık, etkili bir şekilde ele alınmış, hakkettiği karşılığı bularak mutlu bir şekilde sonlandırılmış olması önemli - anlamlıdır.

Yazar Orhan Aksoy'un ilerde daha kapsamlı eserler üretmesi beklentisi ile kendisine edebiyat yaşamında başarılar dilerim.