Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalmasından sonra hem iktidar hem de muhalefet kanadında bir dizi değişiklik oldu.

Seçimlerde Cumhur İttifakı Adayı Recep Tayyip Erdoğan 27 milyon 133 bin 849 oy ile yüzde 49,52 oy oranına yükselirken, CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise 24 milyon 595 bin 178 oy ile yüzde 44,88 sınırında kaldı. 28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki aday kalırken, ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı olan Sinan Oğan 2 milyon 831 bin 239 oy alarak seçmenlerin yüzde 5,17’sinin desteğini kazandı. Adaylıktan çekilen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de 235 bin 783 oy ile seçmenlerin yüzde 0,43’ünün desteğini aldı.

Seçimin hemen ertesinde ATA İttifakı adayı Oğan, iktidarıyla muhalefetiyle tüm siyasetin gündemine otururken, karşılıklı görüşmeler, atışmalar, sataşmalar derken, burjuva siyaset sahnesinde izler birbirine karıştı.

Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, sükûnetini bozup mizacıyla örtüşmeyen bir dil ve milliyetçi söylemlerle bezeli konuşmalarıyla ATA İttifakı’na yeşil ışık yakarken, iktidar cephesi ise seçimler öncesinin aksine ılımlı ve sakin bir dille rakibinin şaşkınlığının üzerine yumuşak ama etkili darbeleri ardı ardına indirdi.

ATA İttifakı ile görüşme trafiği ise söz konusu ittifakın yüzde 5 oyunun ikinci tura blok olarak yansıyamayacağının sinyallerini verdi. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ Kılıçdaroğlu ile görüşürken, Sinan Oğan ise Dolmabahçe Ofisi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü.  19 Mayıs’ta açıklanacağı söylenen karar ise Pazartesi gününe sarkıtıldı. Ardından ATA İttifakı’nın tarafsızlık senaryosu üzerinden siyaset kulisleri hareketlendi. Peşi sıra ise ATA İttifakı'nda yer alan Adalet Partisi'nin Genel Başkanı Vecdet Öz’ün, tarafsızlığın Cumhur İttifakı’nın kazanmasına dolaylı destek olacağı yönündeki değerlendirmeleri ve 28 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde Kılıçdaroğlu'nu destekleyecekleri açıklaması geldi. Devamında da ATA İttifakı’nın resmen bittiği değerlendirmesini yaptı. Sıcak gelişmeler birbirini kovaladı ve gözler Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un Pazartesi öğleden sonra yapacağı görüşmeye çevrildi.

Özdağ, Kurtulmuş ile görüşmesi öncesi ise Akşener ile ilgili bir iddiayı dillendirerek Millet İttifakı’nın içinde yeni tartışmaları dinamitledi. Özdağ’ın dile getirdiği iddialar şöyle: “Meral Akşener’in siyasal kampanyasını yöneten kişi seçimlerden bir ay önce Meral Akşener’in kendisini çağırıp Ankara’da Genel Merkez’deki odasında Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı seçiyoruz, bana gerekçesini sorma dediğini ben partiden ayrıldıktan sonra bana anlattı. Bunu kamuoyu önünde açıklarsanız inkar ederim dedi. Bir iş adamı grubu içerisinde yine bu açıklamayı yaptı. Şunu da ekledi: Ben bu açıklamayı İstanbul’da büyük kulüpte seçimlerden 3 gün sonra yaptım ve Meral Akşener beni telefonla tehdit etti.” Özdağ, söz konusu iddialara konu kişiyi Akşener’in de kendisinin de tanıdığını belirtti.

İkinci tur seçimlerine bir haftadan az bir zaman kala muhalefet cephesini karıştıracak söz konusu iddialar burjuva siyasetteki kirlenmenin boyutunun sanılandan öte olduğunu gösteriyor.

Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, toplumun değişim umudunun bağlandığı bir profil olarak öne çıkarken, ittifak güçlerinin seçim sonuçlarına yansımayan ancak CHP’nin vekil sayısında ciddi düşüşe neden olan tabloda da görüldüğü gibi işler hepten sarpa sarmış durumda. Bir haftada söz konusu tablo nasıl tersine çevrilir bilinmez ancak halkın siyasetteki pis kokulara, kargaşaya inat değişim iradesine ve sandıklara sahip çıkmaktan başka da bir seçeneği yok.