Daha elbisenin e sini bilmezken ağaç dalları veya yapraklarıyla örtünüyorduk. O zamanlar kimse kimseyi ayıplamıyordu. Ne zamanki insanoğlu "tüfek icat oldu mertlik bozuldu" özdeyişini dillendirir oldu bizim de giyinmemiz farz oldu...

Çünkü yaprak ve ağaç dallarıyla bir tarafımızı kapatsak öbür tarafımız açıkta kalıyordu...

Yine de bir zaman ağaç dalları ve yapraklarıyla örtünmeye devam ettik çaresiz. Sonra baktık olacağı yok, giyinelim dedik. Dedik ama bu da az bir zamanımızı almadı yani. Olsun, neticede yavaş yavaş elbiseyi de bulduk ya...

Derken ardından herkes giyinmeye başladı. Giyinmeye başlayınca, gelişmenin yeniliğin peşini bırakmadık haliyle. Bu defa daha iyisini giymenin kuşanmanın peşine düştük...

Şimdi, bugünlerden geriye baktığımızda bir hayli yol almışız. Almışız ama bu kolay da olmamış. Kaç asır kaç çağ geçmiş nice bedeller de ödenmiş tabii ama olsun her şeye de değmiş...

İyi ki giyinmişiz...