Kendi kişiliğinizi değerlendirmeniz ile dışardan birinin sizin kişiliğinizi değerlendirmesi arası fark, sizde kaygı yaratır mı?

- bir ortamdan başka bir ortama geçişte, kültürel uyum yoksa, kendi kültürünüzü mü dayatırsınız? uyum adına onun kültürünü mü benimsersiniz, yoksa ortamdan tedirgin olup uzaklaşır mısınız?

-kendini algılaması ile gerçek kişilik arası fark, her insanın eksi bakiyesinde mevcuttur.

-beklentinin karşılanmaması, bulduklarını önemsizleştirir.

-her insan kendini, akıllı-bilgili-becerikli-güçlü-zeki olarak değerlendirir. Bütün iyi özelliklere sahip olduğu hissine sahiptir. Gerçek durumu kıyastır. (İzafiyet teorisi=kime göre- neye göre) Kıyası dışındaki kişilikler gözlemleyip sunar. Sonuçta, örtüşmenin olmadığı mutlaktır.

-kişinin kendine yüklediği sıfatlardan, saygınlık ve sevgi tepkimeleri bekler.

Oluşmayan beklentiler, çatışma ve ayrışma zeminini oluşturur.

REFLEKSLER: insanların bir konuda uzmanlaştığı ölçüde, vücut hareket ve mimiklerinin pozisyon alma durumunun Davranış kalıplarına bir yansımasıdır.

Davranış kalıpları; beynin kaslara verdiği komutlardır. Beyin bu komutları dışardan aldığı bilgi ve yetenek tarafından yönelir.

Refleksler, aynı zamanda kişinin ne tür bir bilgi ve yetenek kazandığının da göstergesidir.

-MOTİVASYON, yönlendirici enerjinin miktarı kadardır. Yönlendirici enerji, bilgi beceri ve tatmin miktarı ile doğru orantılıdır.

 ÖRNEKLERSEK:

Kısa ve sarp yol mu, yoksa düz yol mu tercih edilir.

İnsanlar her zaman kolayı tercih eder.

Zor olan hiçbir zaman insanların tercihi olarak benimsenmez.

Ancak zorun kendisi, kendini insanlara dayatırsa, söz konusu zorlukla boğuşup başarı elde edenler, kişiyi sıradanlaşmanın dışında konumlandırır. Zoru başarana şanslı diyoruz. Onun hayat hikayesini merak edenler çoktur. Tam tersi de doğrudur.

Başarılı olmaktan uzaklaştıkça kaçmayı tercih etmesi, koşuda en arkada kalanın geri dönmesi.

Yeterli ders çalışmayanın, sınava girmekten vaz geçmesi gibi.

-hem şişmanlamaya karşı olmak hem çok yemek yeme çelişkisi.

-ZAMAN TANRISI.: KRONOS eşi RHEA oğlu ZEUS.

ZAMAN DERKİ, AH DİLİM OLSAYDI

  -zamanın yıkıp yok etmediği hiçbir şey yoktur. (Zaman her şeyin yok edicisidir.)

  -insanlar, zamanın tutsaklarıdır.

  -zaman, sessiz sedasız çok hızlı bir şekilde her şeyi ezer yok eder.

  -zaman, kusursuz olan her şeyi sadece kısa bir zaman için korur.

  -zaman, susamış bir zorba, kemirgendir.

  -zaman, deniz dalgaları gibi savuran ve kayalara çarparak yaşama son verendir.

  -zaman, zalim ve yıpratıcıdır.

-zaman hiç durmaz ve dinlenmez. Bir hırsız gibi her şeyi alıp götürür.

  -zamanın bıçağı, acıma nedir, bilmez.

  -zaman, yalçın kayaları çelik kapıları ve en güzellikleri çürütür ve yıkar.

  -zaman, kimseye uymaz, herkesi kendine uydurur.

  -zaman güçlüdür, ona uyan kendini iyi hisseder.

  -zaman, ben nakittim der. Beni iyi kolla, yoksa sana neler yapacağımı kestiremezsin.

  -zaman, ben her şeyin ilacıyım diye kendini kamufle eder. Buda geçer diye avunuruz ama delip geçtiği düşünülmez.

  -zamanı, olmayan için pahalıdır, fakat zamanı bol olanın yaşamı hovardadır.

  -zaman, geri gelmeyen ve tekrar kazanılmayan tek şeydir.

Ah kronos ah,