Sinema sanatçısı Cüneyt Arkın'ın vefat ettiğini basın yayın organlarında okuyunca ister istemez bir zamanlar aynı mahallede beraber oturduğumuz Baki aklıma geldi...

Baki yaşça benden 2 yaş büyüktü. Ancak bakımsızlıktan kimsesizlikten ve gıdasızlıktan sıska ve çelimsiz kaldığı için benden on yaş küçükmüş gibi görünür kıçında pantolon durmazdı. İkide bir bir eliyle pantolonunu çeker diğer eliyle de burnunu silerdi her zaman...

Baki'nin bu yapısı yüzünden mahallede aramızda ona çelimsiz Baki derdik zaten...

Nedendir hâlâ anlamış değilim Baki yine de o boyu posu ile o zamanlar hepimizi hal ve hareketleriyle etkileyip ardından sürükler bize yiğitlik kahramanlık hikayeleri anlatır biz de can kulağıyla dinlerdik. Mahallede yaşadığı tek gözlü odasının duvarlarını da boydan boya sinema sanatçılarının posterleriyle üslerdi. Ama en çok Cüneyt Arkın'a hayrandı tabi...

O zamanlar en çok da Cüneyt Arkın'a özenen Baki hep onun gibi olmak isterdi. Ancak boy pos tip olmayınca Cüneyt Arkın'a benzeyeceğim diye girdiği pozlarla mahallede herkesin alay konusu olmuştu...

Baki, kim kendisine gülerse gülsün kim alaya alırsa alsın o Cüneyt Arkın gibi havada uçup beş on kişiyi birden dövme sahnelerini anlatmaya bayılır anlatınca da dört köşe olurdu. Kendisine gülüp alay edenlere de sitem ederek "Gülün siz, bir gün Cüneyt abi gibi ben de beş on kişiyi birden döveceğim göreceksiniz. Yazın bir kenara unutmayın" derdi...

Sonra gün döndü devran döndü bir gün Baki bizlere "şimdi anladım Cüneyt abinin nasıl havalanıp üçbeş kişiyi nasıl dövdüğünü, meğer ayakkabısının altına yay bağlıymış abi yoksa nasıl havalanacak. Ben de aynısını yaparsam ben de olurum Cüneyt Arkın" dedi...

Baki'ye ne kadar aman Baki bunlar sanatçı mutlaka bir teknikle bu işi hallediyorlar bizim gibi garibanlar nasıl yapacak dediysek de onu yolundan döndüremedik...

Sonra bir gün duyduk ki Baki çöplükte bulduğu eski bir karyolanın, yaylarından iki tanesini kesip ayakkabılarının altına bağlayarak komşumuz Haceli amca gilin damından aşağı atlayıp her iki bacağını da kırmış...

O günden sonra Baki Cüneyt Arkın'a benzeyeceğim diye başına açtığı kaza yüzünden yıllarca koltuk değnekleriyle dolaştı durdu. Neticede zor bela iyileşti ama hâlâ da topallayarak yürür. Baki o günden sonra da bir daha Cüneyt Arkın'ın adını ağzına almadı...