Yaşadığımız dünyada geçmişte olduğu gibi günümüzde de ırkçılık ve ayrımcılık hâlâ her alanda gündemin en önemli sorunu oldu ve olmaya da devam ediyor...

Aslında sevmek, sevilmek, birlikte yaşamak birbirini hazmetmek, birbirine karşı önyargısız davranmak çok mu zor. Hiç de değil. Ancak yaşadığımız bu çürümüş bozuk sistem düşman yaratmadan yaşayamıyor işte. Bunun için ırkçılık ve ayrımcılık da hâlâ tam gaz her alanda devam ediyor...

Geçenlerde yaşadığımız şehirde çok sevdiğim ve yakından tanıdığım Türkiyeli bir ailenin üniversiteli oğlu talihsiz bir şekilde aramızdan ayrılıp ebediyete intikal edince toprağa verilmek üzere gittiğimiz mezarlıkta karşılaştığım manzara beni çok uzun yıllar önce, kamuoyunda tartıştığımız ancak gerek Almanya'da görev yapan Türkiyeli egemenlerin temsilcilerinin lobi faaliyeti görevi gören konsolosluklarının ve gerekse onlara çanak tutan Alman Belediyesi'nin gerici sorumlularının dayatmaları sonucu yine de bizim haksız çıkarıldığımız mezarlık sorunu tartışması gözlerimin önüne gelince bu yazıyı yazmadan edemedim...

Olay şu, yıllar önce gerek yaşadığımız şehrin belediyesinde görev yapan gerici Alman çevreler gerekse de şehirde Türkiye Cumhuriyeti'nin lobi faaliyetlerine çanak tutan diğer gerici göçmen örgütler olsun ortaya çıkıp "ille bir Müslüman mezarlığımız da olsun" deyip günlerce aylarca hatta senelerce tartışıp durdular...

Demokratik kamuoyundaki yetkililer de bu olaya "Ne gereği var Müslüman mezarlığına, bari yerli ve göçmen emekçileri mezarda ayırmayalım" derken Türkiyeli ve Müslüman kökenli karşı gerici ve lobici taraf "Olmaz elhamdülüllahi biz Müslümanız mezarlığımız da olsun " nakaratını yenileyip durdular...

Bu konu, o dönem Almanya'da yaşayan ve çoğunluğu oluşturan Türkiyeli gerici lobici cevreler, olmadı bu defa Türkiye'deki devlet yetkililerinin de kulağına kadar götürüp yardım isteyince Türkiye Cumhuriyeti devlet yetkilileri sonuçta devreye girerek elbirliğiyle bir Müslüman mezarlığının oluşturulmasına karar verdirdiler...

Ey lobiciler, şimdi mezarlıklarımız da ayrıldı rahat ettiniz mi? Bu konudaki isyanım hâlâ sürüyor. Her mezarlığa gidişimde bu dünyayı terk edip toprağa vereceklerimizi, sırtımızı diğer mezarlığa dönerek ölenimizi toprağa vermek çok ağırıma gidiyor...