Sanat ve kültür çevrelerinde ‘’eser’’ tartışması çok yaygındır. Kitap tanıtım ve söyleşilerinde ya da sanat galerilerinde ortaya çıkan üretimlerin niteliği sorusu, “eser”in neliği üzerinde tartışmaları da doğurur. Kafalardaki soru şudur: Yazılan her kitap, çizilen her resim, yapılan her heykel ya da bestelenen her şarkı bir eser sayılır mı? Haliyle bu üretimleri yapanlara da doğrudan yazar / sanatçı denilebilir mi? Kafalardaki bu sorular, katılımcıları o kadar çok meşgul eder ki, zira bizler anlamını fazla sorgulamadan bir şeyi hemen adlandırmayı severiz. Anlamını bilmeden de alelacele yaptığımız adlandırmalarla yanlış mantık tanımlamalara kayarız. Belki de bundandır, ‘’tartışma’’ derken akla gelen ilk şey, kavga etmektir. Biz bu yazıda ‘’eser’’ sözcüğününün anlamını deşerek tanımlamasını doğru yapmaya çalışacağız. Zira tartışmamızı kavga şeklinde değil, fikirler üzerinde yapmayı diliyoruz.

eserin neliği
Eser, tesire sahiptir. Tesir ettikçe eser olma niteliği artar

Bir ürünün eser olup olmadığı tartışmalarına bizim yapacağımız destek, ‘’eser’’ kavramının anlamını doğru ve ilk anlamıyla tahlil etmek olacaktır. Kanımca edineceğimiz bu bilgi sayesinde sözcüğün doğru tanımı yapılarak kafalardaki diğer soruların doğru yanıtlanmasına yardımcı olabileceğiz. Bunun için önce kendi sorularımızı soralım. Bizim burada sorguya alacağımız kavram için sormamız gereken sorular ise şunlardır: Eser nedir? Bir ürünün, yaratımın eser olması için gerekli nitelikler nelerdir? Her üretim / yaratıma eser diyebilir miyiz? Denilebilir ki ‘’eser / أثر ’’ sözcüğü, Türkçeye Arapçadan geçmiş bir sözcüktür. Bu sözcük Arapçadan alınma bir sözcük olmasına karşın bir ‘’sanat ve kültür üretimi’’ anlamı daha çok Türkçede kullanılır. Gerçekte de sözcüğün Türkçedeki bu anlamı, Farsçadan alınmadır. Zira Arapçadan Türkçeye geçen çoğu sözcüklerin farklılaşan anlamları Türkçeye Farsçadan geçmiştir. (Başka yazılarda buna değineceğim.) Sözcüğün orjinal dili olan Arapçada ise Türkçede kullanılan ‘’eser’’ anlamında İngilizcedeki ‘’work / ’’ yani ‘’iş’’ anlamına tekabül eden ‘’ amel / عمل ‘’ sözcüğü kullanılır. ‘’ Eser / أثر ‘’' sözcüğü de Arapçada ‘’iz, ayak izi ya da arkada bırakılan, sonraya kalan’’ anlamlarına gelmektedir. Mesela Arapçada elbisedeki bir lekeye ‘’eser’’ denilir. Belki de Farsça mantık şunu düşünmüş ve Türkçe mantık da şuna ikna olmuş ki, bir sanat / kültür üretimi, yaratımı bir iz olarak kalır ve sonraya aktarılabilen bir niteliğe sahiptir. Bundan dolayı bu üretimlere / yaratımlara ‘’eser’’ adı verilmiştir.

Şüphesiz Türkçede ‘’eser’’ sözcüğünün bizim için çarpıcı ve o kadar da önemli olmasının bir diğer nedeni de, yine Türkçede kullanılan, aynı kökten türetilmiş olan ‘’tesir / etki’’ sözcüğüdür. Evet! ‘’Tesir’’ sözcüğü, ‘’eser / أثر ‘’ sözcüğünün başka bir veznindeki masdarıdır. İki sözcük de aynı kökten türemiştir. ‘’Eser’’ ve ‘’tesir’’ sözcüklerinin aynı kökten geldiğini bildiğimizde ‘’eser’’ in neliği ve niteliği hakkında önemli bir bilgiye ulaşırız. Bu da baştaki sorunun cevaplanmasına ciddi faydaları olacaktır. O halde denilebilir ki bir kültür / sanat eseri, tesir özeliğine sahiptir. Ortaya çıkan eser bir döneme, geleceğe; kültüre, sanata ve siyasete yani uygarlığa iz bırakan, sonraya taşınabilen ve haliyle tesiri olan / olacak bir üretim / yaratımdır.